Riyakârlık müsameresinin figüranları
Trump bir önceki başkanlık döneminde Suriye’ye füze saldırısı düzenlediğinde yıllardır Filistin’in rantını yiyen ama Filistin davasına Suriye’nin binde biri kadar faydası olmayan İslamcı yardım kuruluşlarından birinin başkanı “içimiz yeterince soğumadı” demişti. Yıllar sonra hepsinin içi soğumuştur artık; Esad devrildi, Suriye toptan El Kaide’ye verildi, İŞİD kökenli bir cihatçı katil ülkeye devlet başkanı yapıldı.
Filistin İslamcılar açısından sadece bir rant malzemesidir, Hizbullah lideri Nasrallah’ın öldürülmesine, Suriye’nin düşmesine, İran’ın bombalanmasına sevinebilmelerinin nedeni budur. Filistin direnişinin arkasındaki güçler zayıflamış, ikmal hatları çökmüş, İsrail daha da azgınlaşmış, umurlarında değildir, onların derdi sadece kendi bekaları, kendi ikballeridir.
Şimdi Suriye’de El Kaide iktidarı, Trump’ın İbrahim anlaşmalarının bir parçası olmaya, İsrail’le barışmaya çalışıyor. Trump’ın çıkardığı ve Suriye’ye yaptırımları kaldıracak olan başkanlık kararnamesinde öne sürdüğü şartlar şöyle: İsrail’le ilişkilerin normalleştirilmesine yönelik adımlar atılacak, Filistinli savaşçılar sınır dışı edilecek, Filistinli direniş örgütlerinin Suriye’deki faaliyetleri yasaklanacak.
Siyasal İslam’ın bir parçası olarak cihatçılık ve ideolojisi Selefilik tam olarak budur: Afganistan’da Sovyetler’e karşı icat edildiği günden beri Siyonizm ve emperyalizme hizmette sınır tanımamaktır, İsrail’e, ABD’ye uşaklıktır.
İsrail 7 Ekim saldırısının ardından başlattığı Gazze’ye yönelik soykırım operasyonunda 60 bine yakın Filistinli sivili katletti, katliam hala sürüyor, bir dilim ekmek, bir şişe su peşinde koşan insanlar hedef haline getirilip topluca katlediliyor ve tüm dünya bu soykırımı seyretmekten başka hiçbir şey yapmıyor. Siyasal İslam ise riyakârlığın tarihini yazıyor; devletler düzeyinde sahici hiçbir tepki verilmezken, İslamcılar da adet yerini bulsun kabilinden işler yapıyor, kahve zinciri basıyor, uyduruk boykotlar örgütlüyor, İsrail’e yönelik ticaret, petrol akışı, limanlara yanaşan gemiler, yani meselenin sahici kısmı ise umurlarında değil, onu yaptıkları anda efendilerinin kendilerine keseceği cezayı çok iyi biliyorlar çünkü.
İşte pazartesi günü, dergideki bir karikatürde peygambere hakaret edildiği gerekçesiyle Leman binasını basanlar, İsrail’e, ABD’ye ses etmemeyi görev addeden bu riyakârlık müsameresinin figüranlarından başka bir şey değildi. Dergideki karikatürde ne anlatılıyor, Leman’ın Filistin meselesine bakışı nedir,........
© soL
