Sermaye sınıfının hırsı, aklı, korkuları ve savaş kışkırtıcılığı
Sermaye sınıfı kaçınılmaz bir şekilde dünyayı savaşa sürüklüyor. Hırsı, bazen çaresizliği ve aklı arasındaki ilişki gidip geliyor, sonunda hırsı ve güdüleri öne çıkıyor. Daha önceki farklı uluslardan emekçilerin birbirini katlettiği savaşlar böyle çıktı, Birinci, İkinci Dünya Savaşları ve diğer paylaşım savaşları…
Bu yazıda bu meselenin güncel örneklerine bakalım.
Rusya ve Ukrayna Savaşı bir emperyalist barışla, yani kapitalist tekellerin ulusal devletleri arasında yeni bir paylaşımın geçici olarak kayıt altına alınması ile sonlanacaktı. Hatta İstanbul’da ikinci tur görüşmenin 2 Haziran’da yapılacağı kesinleşti.
Ancak daha önce yazılmıştı bu köşede, daha barış olmadan yeni bir savaşın ağı örülmeye başlandı diye.
Avrupa’daki emperyalist devletlerin başlıcaları kendilerini ABD tarafından kullanılmış ve kandırılmış hissediyorlar. Tam pandeminin örselediği ekonomiyi toparlamaya çalışacakken ABD tarafından Rusya’ya karşı Ukrayna halkının kullanıldığı bir vekâlet savaşına sürüklendiler. Bir yenilgi yaşamanın dışında Rusya ile herkesin işine gelen doğal ekonomik havzaları çöküntüye uğradı, karşılığında hiçbir vaat gerçekleşmedi.
Son 25 yıl içinde Avrupa sanayisinin dünya payının #’lerden ’e düştüğü söyleniyor. Üretim kapasitesinde genel bir gerileme var ve Avrupa resesyonun sınırlarında dolanıyor.
Şimdi AB’nin Rusya ile savaşmaya hazırlanmak için ayırdığı 800 milyar Avroyu silah sanayine akıtarak durumu kurtarmaya çalışıyorlar ve Ukrayna başta olmak üzere doğudan paylarını istiyorlar.
Geçen iki hafta boyunca bu kez İngiltere’nin kışkırtıcılığında oluşan emperyalist merkez Almanya’nın yeni hükümetini Ukrayna’ya Taurus füzelerini vermek için yüreklendirmeye çalıştı. Bu uzun menzilli ve isabet kapasitesi yüksek güdümlü füzeleri Almanya’nın önceki koalisyon hükümeti Ukrayna’ya göndermeye cesaret........
© soL
