menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye basın tarihinde tekrarlayan gölge: Baskının dönemsel benzerlikleri

8 1
26.05.2025

Türkiye’nin basın tarihi, inişli çıkışlı bir özgürlük mücadelesinin aynasıdır adeta. Tanzimat’la yeşeren umutlar, farklı dönemlerde farklı gerekçelerle beliren baskıların gölgesinde zaman zaman solmuştur. Tarihin sayfalarını araladığımızda, Abdülhamit’in istibdat yıllarından Menderes’in gergin on yılına ve günümüzün çetin medya iklimine uzanan bir hatta, baskının dönemsel benzerlikleri ürkütücü bir şekilde karşımıza çıkıyor.

Sultan II. Abdülhamit dönemi (1876-1909), hafızalara sansürün en yoğun yaşandığı karanlık bir dönem olarak kazınmıştır. 1876 Anayasası’nın getirdiği kısmi özgürlük umudu, kısa sürede Meclis-i Mebusan’ın kapatılmasıyla yerini tam bir baskı rejimine bırakmıştır. Matbuat Müdürlüğü ve Sansür Kurulu eliyle her türlü yayın mercek altına alınmış, muhalif sesler daha doğmadan boğulmuştur. Gazeteciler fişlenmiş, sürgün edilmiş, hapsedilmiştir. Öyle bir atmosfer yaratılmıştır ki, basın mensupları sansürden kurtulmak için gönüllü bir otosansür mekanizması geliştirmiş, eleştirel konular yerine daha “güvenli” alanlara yönelmişlerdir.

Yarım asır sonra, çok partili hayata geçişle birlikte özgürlük rüzgarlarının estiği Adnan Menderes dönemi (1950-1960) de benzer bir dönüşüme sahne olmuştur. Başlangıçta basına nispeten daha hoşgörülü bir yaklaşım sergilenmiş olsa da, Demokrat Parti iktidarının güçlenmesiyle birlikte eleştirel sesler hedef tahtasına........

© sendika.org