Tohumlar fidana, fidanlar ağaca
Bu ilkokul şarkısını ellili yaşlarını sürmeye başlamış her yetişkin bilir bu memlekette… Şimdi kaç çocuk biliyor bu şarkıyı ya da hiç bilen var mıdır, emin değilim. Eskiden hayatla ilgili her ayrıntı; bizim üzerinde uzun uzun düşündüğümüz, kafa yorduğumuz konulardı. Şimdiyse en büyük konular bile, sıradan gelişmeler gibi yaşanıp zamanın bir yerinde kayboluyor adeta…
Ormanlarımız yandı! Güzel memleketimizin yemyeşil, taptaze, mis gibi ağaçları; kömür karasına döndü. O kadar canlı, o kadar nefes, gelecek nesillere kalacak o kadar güzellik; kelimenin tam anlamıyla kül oldu, gitti. Biz de olanları haberlerde gördük, sosyal medyada paylaştık, şimdi de bütün bu yaşananlar sanki her zaman oluyormuşçasına yarından başlayıp yeni gündemlerle hayatımıza devam ediyoruz. Değerlerimizi, sahip olduğumuz en güzel özelliklerimizi, geleneklerimizi, gelecekten beklentilerimizi kaybetmiş gibi yaşıyoruz. Sadece biz değiliz böyle olan, bütün dünya böyle… İnsanoğlu, insan olduğunu unutmuş gibi yaşıyor. Kendi için iyi olan, doğru olan neydi bunun üzerinde düşünmüyor bile… Günlük koşturmalara, zamanın hızına, gelişen teknolojiye, bilgi kirliliğine kapılıp etrafında olup bitene gözlerini yumup kulaklarını tıkayarak, bir süre sonra da bunlar hiç olmamış gibi yaparak yaşamaya devam ediyor. Peki, biz ne zaman böyle olduk? Ne oldu da kim olduğumuzu, iyi insan olmanın ne demek olduğunu, güzelim........
© Şalom
