İstikamet
İstikamet. Babamla ilgili bir yazı yazmam istendikten sonra aklıma gelen ilk kelime bu oldu. Kendi hayat dalgalanmalarımda onun hep yolu gösteren bir yıldız gibi durduğunu şimdi daha net görüyorum. İlkokul mezunuydu ama üniversite mezunlarıyla dolu çevremde onun kadar düzenli bir şekilde günlük okumalarına dikkat eden birini görmedim. İşçi haliyle bize okuma yazmayı da o öğretti.
Babam ve Risale-i Nur denince aklıma gelen ilk hatıra şu: Urfa'da eski Kızılay'ın üstündeki vakıf medresesinde bir umumi derse katılmıştık. Dersten sonra eve doğru yürürken o günkü ders konusu olan Hz. Yunus'un kıssasını bize anlattı. Şansımıza yolda elektrikler kesikti. O yüzden o temsilden çok etkilendiğimi hatırlıyorum. Bizi derslere gönderir, bazı akşamlar eline kitap alıp evde kardeşlerimle dönerli ders yapardı.
Aktaracağım bir hatıra da lise yıllarımdan: Okulun ilk günü babamla beraber lisenin pansiyonuna doğru yürürken babam üst sınıflardan bir genç gördü. Beni ona emanet etti. Sonradan öğrendim ki o genç (Faik abi) ile daha önce bir kurban bayramında vakıf için deri toplamışlar. Dönem sonlarında okuma programları için izin istediğimde sözleri "Faik gidiyorsa sen de git" şeklindeydi. Nur........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein