menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sokakların Kara Masalı

9 0
25.08.2025

İstanbul’un dar sokaklarında, barut kokusu ve motor sesleriyle büyüyen kara bir masalın adı yankılanıyor. Bir iddianame, yalnız suç isnatlarını değil; gençlerin kayboluşunu, sokakların el değiştirmesini de anlatıyor. Şehir, kendi çocuklarını suçun cazibesine teslim ederken, Daltonlar sokakların yeni efendileri olarak anılıyor.

Bir Karanlığın Anatomisi

İstanbul’un dar sokaklarında, duvarlara sinmiş barut kokusunda, gece yarısı yankılanan motor seslerinde büyüyen yeni bir masal var: Daltonlar.

Çizgi filmdeki aptal haydutların adı, artık çocukluğun masumiyetinden koparıldı ve şehrin üzerine bir kara bulut gibi çöktü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu örgüt hakkında hazırladığı iddianame, 1.676 sayfalık soğuk, gri bir anlatı gibi duruyor ilk bakışta. Fakat satır aralarına baktığınızda, orada sadece suç isnatları değil sokakların el değiştirme hikâyesi, gençlerin kayboluşu, şehrin çürümesi de var.

Örgütün lideri dosyaya göre bir zamanlar Bahçelievler’in sıradan bir hırsızıydı. Küçükçekmece’nin kuytuluklarında uyuşturucu ticaretine bulaştı. Sokaklarda “kardeşim” diye çağırdığı gençleri kanlı bir hesaplaşmada azmettirici olarak kullandı. 2022’nin ilk aylarında ardı ardına gelen cinayetler onun adını yeraltında duyurdu. Bir noktadan sonra, “büyük abi”sinin gölgesinden sıyrıldı ve grubuna yeni bir isim buldu: Daltonlar.

Artık herkesin dilinde, bu kara masalın adı buydu.

İddianamede, Daltonların hücre evlerinden söz ediliyor. Oralarda yalnızca silah yoktu, uyuşturucu, eskort kadınlar, çalınmış lüks arabalar da vardı. Küçük yaşta çocuklara kar maskesi taktırıp ellerine silahlar veriyorlar, bu fotoğrafları sosyal medyaya servis ediyorlardı. Bir tür “sokak Disneyland’ı” kurmuşlardı: Karanlığın roller coaster’ı.

Aidiyetin kimyası, “Bağ kur, hızlan, kendini kanıtla” üçlemesi üzerine inşa edilmişti. İmaj ile kimya arasında kurulan bu bağ, genç failin eline telefonu, sırtına yeleği, beline silahı aynı hızda verdi. Kısacası, sokakların çetelere geçişi “bir gecede” olmadı. “Sokak hakkı” diyen anlatı, enflasyonun, geleceksizliğin ve dijital şovun üst üste bindiği bir zeminde güç kazandı. Savcı, bu zeminin “nasıl”ını gösteriyor, “neden”ini ise satır aralarında ima ediyor: Genç birinin, 600 bin lira ve bir yurt dışı vaadiyle ikna edilebildiği bir gerçeklikte, suç ekonomisi bir “çıkış kapısı” gibi parlıyor. Çocuklar bir kez bu evlerin kapısından girdiklerinde, uyuşturucuya, silaha, şiddete bulaşmadan çıkmaları mümkün değil.

Örgüt lideri için açılan Instagram hesaplarında şu slogan yankılanıyordu: “İstanbul’un sefiri, sokakların hâkimi.” Artık suç, sadece sokak köşelerinde değil TikTok’ta, Instagram’da, Snapchat filtrelerinde dolaşıyordu. Gençler, mafya dizilerinin jargonunu alıp kendi hayatlarına geçiriyor, örgüt liderlerine şarkılar adıyordu. Dosyada, Daltonların 15-20 yaş arasındaki gençleri özellikle hedef aldığı........

© Perspektif