menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Greta Thunberg Işığı Gazze’ye Çevirdiğinde

13 2
08.10.2025

“Bir aktivist, kendi öyküsünden ziyade başkalarının görünmez kılınan öykülerini dünyaya duyurabildiği ölçüde anlam kazanır. Hakikat her zaman güçten daha parlaktır, eğer birileri o ışığı doğru yere çevirmeyi seçerse.”

Dünyanın gözleri genellikle parıltıya aldanır. Spot ışıkları kime yönelirse, hakikat de oraya yönelmiş sanılır. Gücün sahipleri de bu ışıkları ustalıkla kullanır. Kimi zaman bir liderin sahte karizmasına, kimi zaman bir şirketin “yeşil dönüşüm” propagandasına, kimi zaman da savaş suçlarının üzerini örten bir retoriğe çevrilir bu ışık.

Ve bizler, ışığın peşinden gideriz.

Ama bazen (aslında çok nadiren), o ışığın sahibi olan biri, kendi ışığını bambaşka bir yere çevirir.

İşte Greta Thunberg’in yaptığı da tam olarak buydu.

Çocuk yaşında iklim için okul grevine çıkan, bir anda dünyanın her köşesinde milyonların ilham kaynağı haline gelen, güç odaklarının alay ederek küçümsemeye çalıştığı ama hep inatla dik duran o genç kız… Bugün, o ışığını Gazze’nin üzerine tuttu. Kendisine yapılanı değil, kendisine dokunan şiddeti değil, milyonların yaşadığı felaketi öne çıkardı. İşte bu yüzden, Greta’nın Sumud Filosu’yla yaşadığı deneyim yalnızca bir “kişisel hikâye” değil, zamanımızın ahlaki pusulasının hangi yöne çevrilmesi gerektiğini anlatan bir semboldür.

Sumud Filosu ve Yolculuğun Anlamı

Gazze’ye giden deniz yolunu duyan herkes, bunun sıradan bir yolculuk olmadığını bilir. “Sumud” kelimesi Arapça’da “direnişte sebat” demektir. 2010’da, Mavi Marmara’dan bu yana, Akdeniz’in bu rotası sadece zorlu bir deniz yolculuğu değil, aynı zamanda vicdanın da sınavıdır. Uluslararası sulardan geçip Gazze’ye insani yardım ulaştırmaya çalışan her filo, kâğıt üzerindeki nutuklarının gerçekte ne kadar boş olduğunu göstermiştir.

Mesela uluslararası hukuk “Sivillere insani yardım engellenemez, açık denizde seyrüsefer serbesttir” der ama uluslararası düzlem çok başka bir telden çalar. O nota hep, “İsrail’in çıkarlarına dokunulamaz” diye bestelenir. Bu çelişkinin ortasında Sumud Filosu, yalnızca bir gemi değil, dünya halklarının adalet talebini taşıyan bir sembol da oldu. Greta Thunberg’in, tıpkı daha önceki Gazze yolculuğu gibi bu filoya da katılması, dünyanın en tanınan genç aktivistinin kendi bedenini ve popülaritesini bu sembolün içine koyması demekti.

O, Gazze için de “söz” değil “beden” koymayı seçti.

Aslında filo henüz yola çıkmadan herkes olası senaryoyu biliyordu. İsrail’in daha önceki müdahaleleri, uluslararası sularda “kaçırma” operasyonlarına dönmüştü.........

© Perspektif