İBRAHİM’İN BELALI KEKLİĞİ, TERÖR SEVİCİLERE KISSADAN HİSSE
Biraz ironi,
Biraz da kıssadan hisse içerecek türden,
Olmuş bir olayla yazımıza başlayalım
Şırnaklı müteahhit kardeşim,
Mehmet Evrenk anlattı.
Kürt kardeşimiz İbrahim,
Küçük yaşta Şırnak Gülyaz köyünden,
Gurbete, İstanbul’a çalışmaya gider gider.
Çalışır, gelişir 1.87’lik bir delikanlı olur.
Ama ailesini de hiç unutmaz.
Arada memleketine gider gelir.
Bu gidiş gelişlerin birinde, çocukluk arkadaşları,
İbrahim’in yakasına yapışırlar.
Dağda keklik avlamaya götürecekler.
İbrahim itiraz eder;
“Keklik kim ben kim?
Anlamam bu işten der de”,
Arkadaşları ısrarcı sonunda dağın yolunu tutarlar.
Av partisi güzel gider,
İbrahim’de bir tane keklik vurur.
Köye dönüşte bizim İbo havasını atmak için,
Kekliği av tüfeğinin namlusunun ucuna asar.
Ancak köy girişinde jandarmanın engeline takılırlar.
Kekliğin avı nesli tükenme tehlikesi olduğundan,
Pek hoş görülen bir durum değil.
Jandarmanın başında da İbrahim boyunda posunda,
Toraman bir başçavuş var.
İbrahim’e;
“Kekliği hak etmen veya sana ceza yazmamam için benimle güreşmen lazım.
Yenersen keklik senin
Cezasız köyüne gidersin” der.
Yenilirsen keklik benim.
İbrahim itiraz eder;
“Yahu keklik zaten benim” der.
Ama bu itiraz kabul görmez.
Sonuçta meseleyi çözmek için üstlerini çıkarıp,
Güreşe başlarlar.
Ama güreş ve güreşçiler........
© Ortadoğu
