Yanlış okunan Trump
Trump, başkanlık koltuğuna oturalı 8 ay oluyor. Beyaz Saray’ın dış politika gündemi bu dönemde yoğun olduğundan Türkiye konusu pek üst sıralarda yer almadı. Bu nedenle MAGA liderinin yeni başkanlık döneminde Ankara’ya karşı tam olarak ne tavır alacağı açıkça anlaşılamadı. İki ülke arasındaki ilişkilerde en kritik konu olan Suriye ve özellikle Kuzey’de Kürtlerin öncülüğünde kurulmuş özerk yapılanma hakkında ABD’den çelişkili mesajlar gelmeye devam ediyor. Bu yazımda Trump’ın dış politikasının ideolojik özelliklerini ele alarak olası Suriye politikası hakkında sonuçlar çıkarmaya çalışacağım.
İDEOLOJİNİN ÖNEMİ
"Dış politika içeride izlenen çizginin devamıdır" derler. Bu çok haklı tespiti tamamlayan başka bir unsur da ülkelerin dünya içindeki konumları, güncel gereksinimleri, sıkıntıları ve çıkarlarıdır. Ancak özellikle değişim dönemlerinde ve siyasal duruşu açık ve net olan yönetimlerde ideoloji de dış politikanın belirlenmesinde çok önemli bir rol oynar.
İkinci Dünya Savaşı’nda Hitler’in hata gibi görülen birçok siyaseti onun ideolojisinden kaynaklanmaktaydı. Devletlerin resmi ideolojileri vardır, onun kimi ilkelerini uzun vadeli hedefler gibi görürler ve bu uğurda kısa dönemde karşı karşıya kalacakları hasarlara da aldırmazlar.
Bir rejimin siyasal çizgisi ne kadar keskinse, devlet ne kadar otoriter özellik taşırsa dış politikada ideolojinin ağırlığı da o kadar fazladır. Ayrıca emperyal hedefleri olan ülkelerde resmi ideolojinin ülke içindeki uygulaması kadar diğer coğrafyalarda sahneye konulması da büyük önem taşır. Bunu Roma tarihinde açıkça görebiliriz. Ancak mutlaka tarih kitaplarını karıştırmaya da gerek yok. Örneğin Ukrayna'ya operasyon kararını açıklamakta zorlanan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kökleri Rus milliyetçiliği ve Çarlık emperyalizmine dayanan ideolojik açıklamalara defalarca başvurmuştur.
Peki, ideoloji Trump yönetiminin dış politikasını anlamak için nasıl bir model olabilir? Öncelikle, MAGA hareketinin farklı ideolojik gruplardan oluştuğunu bilmemiz gerekiyor. Ancak bunların tümünün birleştiği ortak noktalar var. Genel hatları aşağı yukarı belli olan bu dünya görüşünü şu ana kadar uygulanan dış politika programıyla karşılaştırdığımızda ideolojinin etkilerini çok açık bir şekilde görebiliriz.
TRUMP’IN İDEOLOJİSİ
İdeolojik açıdan bakıldığında Trump yönetiminin tek adamcı, otoriter, aşırı sağcı ve post-liberal olduğu, sınırsız yürütme gücünü desteklediği ve hukukun üstünlüğüne kayıtsız, hatta hukuk devletine düşmanca yaklaştığı söylenebilir. Genel bir bakışla tüm Trumpçı çevrelerde ideolojik olarak Hristiyanlığın siyasallaşmış biçimlerine ve geleneksel dini söyleme yoğun bir destek görürüz.
MAGA akımı uygarlıklar savaşında saf tutmaktır, göçmensiz bir ABD istemektir, liberallerin İslamofobi olarak adlandırdığı tüm eğilimler bu kitlede mevcuttur. Liberal dünyaya ve küreselleşmeye karşı hınçları vardır. LGBT haklarına ve cins teorisine de olumlu bakmazlar. Trump yönetimindeki pek çok kişinin geçmişinde ırkçı ya da beyaz milliyetçi ifadeler ya da duygular bulunuyor. Trump’ın dış politika programını işte bu çerçevede anlayabiliriz ve anlamalıyız diye düşünüyorum.
Avrupa’da izlediği politikalara bakıldığında tamamen bunları görüyoruz. Bu görüşleri savunan radikal sağ partilere diplomasi sınırlarını da aşarak tam bir destek veren Beyaz Saray, AB’ye muhalif Macaristan ve Slovak liderleri de el üstünde tutuyor. NATO’nun Avrupalı üyelerini savunma harcamalarını artırmaya zorlarken bir yandan “önce Amerika” ilkesini uygulamış, diğer yandan da ABD savaş sanayinin pazarını genişletmiş oluyor. Gümrük tarifeleri konusu başlı başına ideolojik bir yaklaşım sergiliyor. ABD ekonomisinin ya da dünya ticaretinin zarar görecek olması Trumpçıların umurlarında değil, onlar için önemli olan ideolojik ilkeler.
Trump dış politikasında Avrupalı siyasetçilere ve ana akım medyaya çok ters gelen ABD’nin Putin ile ilişkilerine bakalım. Trump’ın Ukrayna savaşı karşısındaki tutumu bu çevreler tarafından fazlasıyla Rus yanlısı olarak nitelendiriliyor. Elbette, benim de sık sık yazdığım gibi ABD’nin Çin ile olan hegemonya mücadelesinde Rusya’yı yanına çekmek gibi bir amacı var ama birçok Batılı diplomat için Trump’ın Çin ve........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d