menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nezaket, akıl ve sandık

13 32
12.10.2025

Seçim kampanyası son haftasına girerken adada tansiyon yükseliyor. Türkiye’den taşan siyasi hararet, Kuzey Kıbrıs’ın kırılgan atmosferine de yansıyor. Oysa bu küçük adada herkes birbirine yüz yüze bakacak. Sandığa giderken kutuplaşmayı değil, nezaketi hatırlamak zamanı.

Kuzey Kıbrıs’ta seçim döneminin son haftasına girildi; 19 Ekim’e artık sayılı günler kaldı. Hava sadece sıcak değil, gergin. Meydanlarda sesler yükseliyor, sosyal medyada tartışmalar sertleşiyor. “İskele tamam”, “Güzelyurt efsane” başlıklarıyla meydanlardaki çoşku kararsızları etkilemek amacıyla köpürtülüyor sosyal medyada.

Türkiye’den gelen siyasi destek ziyaretleri, sanatçılı mitingler, parti konvoyları… Bir yandan dayanışma görüntüsü veriyor, diğer yandan adanın kendi iç siyasetini bastıran bir gürültüye dönüşüyor.

Bu kampanya, adeta bir “büyük sahne”ye çevrilmiş durumda. Ancak her sahnede olduğu gibi burada da bir perde kapanacak. Kapanmadan önce hatırlamakta fayda var: Kuzey Kıbrıs, bir ada. Üstelik KKTC bu küçücük adanın saedece üçte biri. Bu yüzden siyasette söylenen her söz, ertesi gün pazarda, kafede, okulda yeniden yankılanır.

Türkiye’de yıllardır süren kutuplaşmanın toplumda açtığı derin yaralar ortada. Aynı dilin, aynı hırçınlığın, aynı tahammülsüzlüğün bu adaya taşınmasına gerek var mı? Elbette yok, ancak ithal çığırtkanlarla yürütülen bir kampanyanın sonucu adada yükselmekte olan siyasi tansiyon ve alçalmaya devam eden nezaketsizlik, derinleşmede yeni rekorlar kıran kutuplaşma… Halbuki, Kıbrıs Türk halkının hâlâ koruyabildiği en kıymetli kültürel miraslarından biri, farklı düşünenin elini sıkabilme, farklı seslerin aynı masa etrafında çıkarılmasını zenginlik kabul eden kültürüdür.

Sert söylemler, ses yarışları, ithamlarla dolu sosyal medya paylaşımları, belki anlık heyecan yaratır ama uzun vadede geriye kırgınlık bırakır. Adanın geleneksel nezaketini korumak, seçimden daha büyük bir kazanımdır.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kampanyasını Türkiye’nin açık desteğiyle yürütüyor. “İki devletli çözüm” söylemi, seçmenin bir kısmında güven duygusu yaratıyor. Ancak aynı söylem, bir başkası için “fazla........

© Muhalif