menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kayıkçı kavgası komisyonu

18 1
03.08.2025

CHP’nin “nitelikli çoğunluk” gerekçesiyle katıldığı komisyon, ne silahsızlanma getirir ne anayasal güvence sağlar. Öcalan merkezli temsil tuzağı, PKK’nın affı ve Cumhurbaşkanının görevde kalma hesapları bu sürecin zemininde yatıyor. Anayasa konuşulmayacak denilse de her şey oraya çıkıyor. Üstelik CHP’nin bu çoğunluğu dengeleme şansı da zaten yok.

Yusuf Kanlı

Türkiye siyaseti yine bir “çözüm süreci” eşiğinde. Ama bu kez senaryo daha sinsi, kelimeler daha dikkatli seçiliyor, roller daha ustaca dağıtılıyor. Açıkça “açılım” denmiyor, yerine “araştırma komisyonu”, “sivil diyalog”, “temsil ve meşruiyet” gibi kavramlar kullanılıyor. Fakat metnin ruhunda anayasa değişikliği, siyasi af ve görev süresi uzatma hamleleri saklı.

Bu oyunda CHP’ye düşen rol ise bir hayli trajik. Cumhuriyet’in kurucu partisi, Cumhuriyet’in rejimsel güvencesi olduğunu iddia ederken; Cumhuriyet’in temel dengelerini sarsabilecek bir sürecin içine, “nitelikli çoğunluk şartı” gibi sahte bir zırh giydirilerek dahil edildi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, “nitelikli çoğunluk sağlanmadan komisyona girmeyiz” ön şartı, kamuoyuna bir güvence olarak sunuldu. Ardından ise hiçbir resmî açıklama yapılmadan bu şartın karşılandığı öne sürülerek komisyonda yer alındı. Ama burada kamuoyunun gözünden kaçırılan kritik bir teknik gerçek var:

Komisyonda nitelikli çoğunluk, toplantıya katılanların 2/3 oyudur. Tüm üyelerin katıldığı bir oylamada nitelikli çoğunluk için 34 olumlu oy gerekir.

51 kişilik komisyonda, kararlar için aranan bu çoğunluk CHP’nin 10 oyu olmadan da sağlanabiliyor.

AKP (21), MHP (4), DEM (4), DEVA ve YRP gibi küçük partilerle birlikte toplam 37–39 oy zaten masada. CHP’nin bu tabloda “dengeleyici güç” olması mümkün değil. Dolayısıyla “nitelikli çoğunluk” üzerinden verilen meşruiyet, bir yanılsamadır.

Yani CHP burada sadece “varlığıyla yokluğu bir olan” değil, aynı zamanda varlığıyla masaya siyasi kredi ve olası hayır oylarıyla da meşruiyet sağlayan konumda.

CHP yönetimi, bu komisyona sadece etnik temsiliyet değil, Türkiye’nin demokrasi sorunlarının da tartışılması için girildiğini öne sürüyor. “Diyarbakır’da demokrasi, İstanbul’da otokrasi olmaz” söylemiyle; meseleye sadece Kürt sorunu değil,........

© Muhalif