menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kral

7 10
26.02.2025

Her gün köşe yazdığım günleri özlüyorum. Türkiye gibi gündemin sürekli değiştiği bir ülkede yaşıyorsanız ve buna dünya gündemindeki hızlı değişimler de eklendiğinde günlük konu bulmak zor değil. Ama benim gibi kendinizi emekliye ayırıp haftada bir yazıyorsanız, o zaman işiniz zor. O kadar çok şey birikiyor ve hepsi de tamamlanmamış bir maceranın sanki başlangıç noktası gibi oluyor ki; klavyenin başına oturmak bazen bir kabusa dönüşebiliyor.

İç politikaya bulaşmama gayreti göstererek, geçtiğimiz hafta içinde olan bitenlerin bizi nasıl bir dünyaya doğru sürüklendiğini anlamaya çalışalım.

Önce bu yazının başlığını oluşturan, kendisini Beyaz Saray’da “kral” ilan eden Trump yönetiminin yaklaşımlarını anlamaya çalışalım.

24 Şubat 2025 itibarı ile Rusya-Ukrayna savaşı üçüncü yılını doldurdu. Trump ve Putin Rusya Ukrayna savaşının nasıl biteceğini ve sonrasındaki paylaşım konularını müzakere ediyor. Avrupa’nın göbeğindeki ve bütün AB ülkelerini ilgilendiren sorunun çözülmesinde ne AB ne de savaşın tarafı Ukrayna yok. AB meselesine biraz sonra gelecek olmakla birlikte, Trump’ın esas derdinin Ukrayna’nın yeraltı kaynaklarına çökmek olduğu, bunun için Ukrayna’ya ciddi bir savaş tazminatı çıkardığı anlaşılıyor. Doğal olarak bu tazminatı belirlerken, ABD’nin savaş süresince Rusya’ya uygulanan ambargolar sayesinde AB ülkelerine fahiş fiyatla ne kadar ABD kaya gazının satıldığına değinmiyor. Bana göre bu enerji ambargosundan karlı çıkan sadece ABD oldu. Zelensky’nin sonu geldi mi? Oynadığı rol bitti mi? Bilemiyoruz, şu sıralarda ABD ile pazarlık masasına oturmuş vaziyette ama........

© Muhalif