YAŞAM SABİTİMİZ VAR MI?
Allah’ın evrene, varlığa, yeryüzüne ve insana tecellisi,99 değil, 99 bin değil; 999 trilyondur desek bile, yine de gerçeği ifade etmiş olamayız. Bununla beraber Kur’an-ı Kerim’de yer alan 99 esma-i hüsnâ/Allah’ımızın en güzide isimleri, nitelikleri ve sıfatlarının anlamını, amacını, varlık ve hayat üzerindeki tecellilerini düşündüğümüzde, bilgi ve bilinç kazandığımızda, O’nun varlığına şahit olmamak mümkün değil.
Gerek sebze ve meyveler, gerekse hayvanî gıdaların tümü, toprağın, suyun, havanın, güneşin, hatta ay’ın, Allahın onlara koyduğu değişmez, statik/standart yasaları sonucu ortak ikramlarıdır bize. Ve bu ikramların hakkını, hukukunu, bedelini, ne aya-güneşe, ne toprağa-suya, ne de hepsine üretim formatı atan Allah’ımıza hakkını ödemiş değiliz, ödeyemeyiz de. Varoluşumuzun her anı, her mekanı ve her zerresi ile bizler Rabbimize borçluyuz. Her nefesimiz ve her şeyimizle borçlu olduğumuz Allah’a, nasıl borç ödeyebiliriz ki? Zira borç, borçla ödenmez. Öyleyse yaşamımızın her noktasında, aklımızda, gönlümüzde ve gündemimizde........
© Mir'at Haber
