KUR’AN’DA İMAM KELİMESİ
‘İmam’ kelimesi Kur’an’da yedi âyette tekil, beş âyette de çoğul (eimme şeklinde) olmak üzere 12 yerde ve bir kaç anlamda geçmektedir.
-İmam-ı mübîn (apaçık imam)
İki âyette geçmektedir. Yani apaçık bir önder, yol gösterici, birleştirici, önde olandır.
“Şüphesiz biz, ölüleri biz diriltiriz; onların önceden yapıp gönderdiklerini ve bıraktıkları eserlerini de yazarız. Zaten biz her şeyi apaçık olan ana bir kitapta (imam-ı mübín’de) sayıp tesbit etmişizdir.” (Yâsîn 36/12)
Âyette geçen “imam-ı mübîn” pek çok tefsirciye göre Levh-ı Mahfuz’dur. (Beydaví, Tefsir, 2/278. Zamahşerí, el-Keşşâf, 4/7)
Bazılarına göre “imam-ı mübîn”, insanların işlerinin yazıldığı amel defterleri (Elmalılı, H. Y. Hak Dini Kur’an Dili, 6/403), ya da Allah’ın her şeyi kuşatan ezelí ilmidir. (Kutub, S. fi-Zılâli’l Kur’an, 5/2960)
“Biz onlardan da intikam aldık. İkisi de (Eyke ve Medyen) imam-ı mübîn’dedir (açık bir yol üzerindedir).” (Hıcr 15/79)
Buradaki “imam-ı mübin”; açık bir yol, apaçık gözönünde olan şey anlamına gelmektedir. (İbni Kesir, Muhtasar Tefsir, 2/316)
Azgınlıklarından ve zalim olmalarından dolayı cezalandırılan Eyke ve Medyen halkının durumu bellidir. Ya da onların harab olmuş yurtları açık bir yol üzerindedir, göz önündedir.
-İbrahim’in (as) imam olması
“Bir zaman Rabbi İbrahim’i birtakım emirlerle sınamış, İbrahim onların hepsini yerine getirmiş de Rabbi şöyle buyurmuştu:
“Ben seni insanlara imam (önder) yapacağım.” İbrahim de, “Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi!)” demişti. Bunun üzerine Rabbi, “Benim ahdim (verdiğim söz) zalimleri kapsamaz” demişti.” (Bekara 2/124)
Allah (cc) onun duasını kabul etti. Onu “imâmet-i kübrâ-en büyük önderlikle” öne geçirdi, insanlara imam (önder) ve onu kendisine uyulan bir rehber yaptı.
İbrahim (as) Rabbinden gelen denemeleri, ağır imtihanları başarıyla tamamlayınca bu büyük rütbeye nail oldu. (İbni Kesir, Muhtasar Tefsir, 1/115)
-İbrahim’in neslinin imam kılınması
Allah (cc), Hz. İbrahim’e (as), ‘insanların imamı’ sıfatını vermekte, onu oğullarıyla beraber hidâyet imamları kıldığını söylemektedir.
“Ve onları bizim emrimizle doğru yolu gösteren imamlar (önderler) yaptık ve kendilerine hayırlar işlemeyi, namazı dosdoğru kılmayı, zekâtı vermeyi vahyettik. Onlar sadece bize ibadet eden kimselerdi.” (Enbiyâ 21/73)
Başta İbrahim (as) olmak üzere onun soyundan gelen İsmail, İshak, Ya’kub ve Lût peygamberlerin hepsi de sâlih kimselerdi. Seçilmiş insanlardı. Onlar insanların kendilerine uyduğu, uyarak doğru yolu buldukları hidâyet önderleridir.
Yine onun soyundan gelen Dâvûd, Süleyman ve Muhammed (as) de insanlık için hidâyet imamı (önderi) kılınmıştır.
-Müslümanların takva sahiplerine imam olma isteği
Müslümanlar şöyle dua ederler:
“Rabbimiz, bize eşlerimizden ve soyumuzdan, gözün aydınlığı olacak (kimseler) armağan et ve bizi takva sahiplerine (müttakilere) imam (önder) kıl” diyenlerdir.” (Furkan 25/74)
İslâm’a teslim olmuş müslümanlar, Allah’ın indirdiği Kitab’a ve ‘imam’ olarak........
© Mir'at Haber
