İnsan, boş bir varlık değildir. Gökte yıldızlar, yerde dağlar ve denizler nasıl boşuna yaratılmadıysa; insan da başıboş bırakılmamıştır. Bu konuda Yüce Rabbimiz şöyle buyurur:
“İnsan başıboş bırakıldığını mı zannediyor?” (el-Kıyâme, 36)

Bugün insanlık bu soruyu unutmuştur. Eğitim adı altında açılan yollar, insanı kendi özünden koparmış, onu bir piyasa nesnesine dönüştürmüştür. Oysa eğitim, ruhun secdesi, kalbin marifeti, aklın teslimiyetidir.

Bir ağacın köksüz kalınca kuruması gibi, iman kökünden beslenmeyen nesil de kurur. Bedenleri büyür ama ruhları hep aç kalır, gelişemez. Kur’an, bu ruhsuzluğu şöyle resmeder:
“Onlar sanki elbise giydirilmiş kereste gibidirler.” (el-Münâfikûn, 4)

İşte bu yüzden eğitim, sadece bilgi değil; dirilişin tohumu olmalıdır.

İslam’da Eğitim: Medeniyetin Mayası

Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“İlim talep etmek her Müslümana farzdır.”

Bu, ümmetin asırlık yürüyüşünde bir şiar oldu. Medreseler yalnızca ders değil; aynı zamanda ahlâk, şahsiyet, iman ocağıydı. Medreseler birer fenerdi; ümmet, karanlık çağları medreselerin ışığıyla aştı.

Bugünse ilim var ama hikmet yok; mezun var ama şahsiyet yok. Üniversiteler Batı’nın kopyası; müfredatlar tevhid değil, piyasa merkezli. İşte bu yüzden toplumun çığlığı büyüyor: “Neden dirilemiyoruz?”

Cevap açık: Eğitimi Allah’tan kopardık.

Seküler Eğitim: Modern Putlar

Aklı ve bilimi Allah’tan kopardık. Eğitimi, kapitalizmin, ideolojilerin ve hevanın kölesi yaptık.

Sonuç:

Diploma sahibi ama yönsüz gençler,

Bilgiyle dolu ama kimliksiz nesiller,

Kendi özüne yabancı bir ümmet.

Bu eğitim, modern çağın yeni putudur. İnsan, putların önünde eğilmiyor artık; diplomanın, piyasanın, şöhretin önünde eğiliyor.

Elon Musk’ın İsrail ziyaretinde söylediği sözler çok mânidâr:
“Gazze’de eğitimi değiştirmek gerek ki yeni nesil katil yetişmesin.” (Mücâhitlere katil diyor.)

Bu ifade, İslam düşmanlarının Türkiye ve diğer halkı müslüman olan ülkelerdeki eğitim sistemlerinden beklentilerini açık ediyor: Kendilerine zararı olmayan, itaatkâr, kendi çıkarlarına dokunmayan bir nesil yetiştirmek. İşte bu yüzden Türkiye’deki laik eğitim sisteminde Osmanlı kötülenir, Batı övülür. Çünkü böyle bir eğitim sisteminde yetişmiş bir nesilden onlara asla zarar gelmez.

Ailenin........

© Mir'at Haber