menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Allah, Müslümanlara neden yardım etmiyor?

15 1
17.10.2025

Müslümanlar, yaklaşık iki buçuk asırdır “fetret dönemi” yaşamaktadır. Zulüm ve gözyaşının eksik olmadığı bu süreç, bir yandan Müslümanların içine düştükleri “mağlubiyet psikolojisi”ni pekiştirmekte, diğer yandan İslâm’ın etrafında şüphe oluşturmak isteyenlerin işini kolaylaştırmaktadır.

Halkı Müslüman olan ülkelerdeki adaletsizlik, huzursuzluk, ekonomik sıkıntılar, iç karışıklıklar ve Müslüman coğrafyanın tapulu malı gibi üstüne yapışan zulüm ve gözyaşı, iki büyük sorunu ortaya çıkartmıştır.

Müslümanların tevekkül anlayışındaki eksiklik

Bunlardan birisi, Müslümanların iki buçuk asırdır yaşanan fetret döneminin hiç bitmeyeceği algısıyla oluşan mağlubiyet psikolojisinin yerleşmesi ve buna bağlı olarak direncin günden güne yitirilmesiyle ortaya çıkan tevekkül anlayışının değişmesidir.

Müslümanların, elinden gelen bütün gayreti gösterdikten sonra işin akıbetini Allah-u Teâlâ’ya bırakması gerekirken, işi sadece dua ve bedduaya indirgemiştir. Elbette, “Dua, müminin silahıdır” ancak sadece kavli duayla yetinilip fiili duaya tevessül edilmemesi, yani dua silahıyla birlikte gereken, “irade, azim ve gayret” gibi etkenlerin terk edilmesi, sorunlu bir anlayıştır. Bu sorunlu anlayıştan dolayı Müslümanlar sadece kavli (sözlü) duayla yetinip her türlü kötülük, zulüm, küfür ve şirkin cezasının Allah-u Teâlâ tarafından hemen verilmesini beklemekte, aksiyon almayı terk etmektedir.

Müslümanların, Batı karşısında mağlubiyet psikolojisine müptela oluşu ile güçlü ve örnek bir İslâm devlet modeline sahip olmaması; zulme ve kötülüklere karşı bireysel gayretten başka bir seçeneğin olmayışı, bütün sorunları sadece kavli (sözlü) duayla yahut bedduayla çözme eğilimini ortaya çıkartmıştır.

Buna, sağlam İslâm/Ehl-i Sünnet anlayışından sapmış, zulümle mücadele misyonundan uzaklaşmış, “Emr-i bi’l-maruf nehy-i ani’l-münker” ve “cihat” refleksi kaybolmuş bir kitlenin çaresizliğini de eklerseniz; her türlü kötülük ve zulümle mücadeleyi Allah-u Teâlâ’ya havale etmiş bir anlayışı görürsünüz. Aynı anlayış........

© Milli Gazete