İstanbul Sözleşmesi gitti, ruhu dolaşmaya devam ediyor!
Yıllarca “Avrupa Birliği” hayaliyle, Batı’nın gözüne gireceğiz diye kendi öz değerlerimizden, kadim kültürümüzden bir bir taviz verdik. Gecenin sessizliğinde, milletin uykuda olduğu vakitlerde çıkarılan torba yasalarla, halkın ruhunu, özünü bilerek baypas ettiler. Bir gün kalktık, aile yapımıza, inancımıza, geleneğimize zıt düşen maddeler yürürlüğe girmiş! Neymiş efendim? “Uyum yasalarıymış.” Hangi uyum? Kimle uyum? Kimden uzaklaşıp kime yaklaşıyoruz? Avrupa’nın en doğusundaki ülkeler bile çekinip imza atmaktan geri dururken biz koşa koşa İstanbul Sözleşmesi’ni imzaladık. Hemen ardından da bunu iç hukuka entegre edip yasa çıkardık. Sonra ne oldu? Millî Görüş’ün yükselen sesi, milletin vicdanından gelen baskı, toplumun sahipsiz olmadığını gösterdi. Bu baskıyla “Sözleşmeden çekildik” dediler. Eyvallah! Ama o sözleşmenin ruhunu taşıyan kanunlar hâlâ yürürlükte! Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
Bugün bir vatandaşımız, sırf evladına nasihat etti diye evinden........
© Milli Gazete
