menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Asayı Musa, Yahya’nın elinde!

18 1
11.09.2025

Mucize, aciz bırakan anlamına gelir. A-c-z kökünün ifal babından ism-i fail türetilmesiyle elde edilir. Mucize, hariku’l-âde yani tabiat kanunlarını yırtıp atan bir niteliği sahiptir. Peygamber olduğunu söyleyen kişinin, iddiasını ispat sadedinde ortaya çıkar ve bir meydan okumadır (tehaddî). Mucizeyi Allah bahşeder. Peygamberliğin ispatı için gerçekleştiğinden, son peygamber Hz. Muhammed’den sonra mucize beklentisi yersizdir.

Karşısında Aciz Kalmak!

Mucizeyi ifade etmek için Kur’an’da kullanılan kelimeler, mucizenin fonksiyonu, amacı ve nitelikleri esas alınarak seçilmiştir. Hz. Salih’in devesi, su hukukunu açıklayan bir mucize olduğu için beyyinedir (el-A‘râf 7/73). Hz. Mûsâ’nın parlayan eli ve asası, sihirbaz olmadığını onaylayıp peygamber olduğunu tasdik ettiği için burhân (el-Kasas 28/32); karşısındakileri kuvvetiyle kahredip boyunduruğu altına aldığı için sultân (en-Nisâ 4/153); peygamberliğinin delili olduğu için âyet (Hûd 11/96); aslı ve hakikati bulunan bir gerçeklik olduğu için haktır (Yûnus 10/76). Hz. Mûsâ’ya verilen Tevrat, hakkı batıldan ayıran mucizevi bir kitap olduğu için furkândır (el-Bakara 2/53).
Mucize kelimesini ifade etmek için Kur’an’da ve hadislerde genellikle âyet kelimesi kullanılmıştır. Mucize, “aciz bırakan” anlamındayken âyet, “delil ve ispat” manasına gelir. ikisi arasındaki ilişki, kaynağı ve amacı yönüyledir. Mucize, bir nübüvvet ispatı olarak Allah’tan bahşedildiği için tıpkı bir Kur’an ayeti gibidir; hem Allah’tan gelmiştir hem de Hz. Peygamber’in nübüvvetinin delilidir.

Zalimi, Dokuz Kez Yenmek!

Kur’an’da Hz. Mûsâ’ya, “her birisi beyyine olan dokuz âyet” verildiği belirtilmiştir (el-A‘râf 7/130-135; el-İsrâ 17/101). Bunlar Hz. Mûsâ’nın dokuz mucizesi olarak anlaşılmıştır. Her birisi, onun haklılığının ispatıdır. Etnik soykırımına tabi tutulan bir halkın, zulümden kurtuluşunun nişanesidir. Yakub’un çocuklarının (benî İsrâil) zillete boyun eğmediğinin delilidir. Firavun iktidarı bu deliller karşısında aciz kalmış ve bir halkın başkaldırısına boyun eğmiştir. Firavun iktidarının acziyetini gösteren delillere mucize dememizin nedeni budur.
Hz. Mûsâ dokuz mûcize gösterir. Genellikle bunlar asâ, beyaz el, tûfan, çekirge, haşere, kurbağa, kan, karanlık, denizin yarılması olarak sayılır. Bazı alimler bunları asâ, beyaz el, denizin yarılması, kayadan su fışkırtması, bulut, levhalar, Cenâb-ı Hak ile konuşması, bulutun gölge yapması ve Mûsâ’nın yetmiş kişiyi seçmesi olarak da ifade eder (Mustafavî, et-Taḥḳīḳ). Dokuz mucizeler mufassal olarak gelmiştir (el-A‘râf 7/133). Topluca değil aralıklı zamanlarda, fasılalarla, birbirinin........

© Milli Gazete