Sindirilmişlik
Tam oldu olacak derken yarım kalıyor. Hadi bu sefer ayağa kalkıyoruz derken aslında yekinmenin altının boş olduğu ortaya çıkıyor. Tam bu sefer olacak derken olan şey yarım oluyor. Sürekli bir eksiklik hali yaşanıyor. Her defasında bir şey eksik kalıyor. Hadi bu sefer olacak, bu sefer tam olacak, hadi ayağa kalkıyoruz diye düşünürken bunların olmaması insanları sindiriyor. Nasıl mı, buna da şükür, bu kadarına da şükür, hiç olmamasından bu kadar olmasına da eyvallah diye diye insanlar siniyor. Sindikçe kabullenme başlıyor. Kabullenme başladıkça normaldeki beklenti unutuluyor. Asıl amaç o imiş gibi olmaya başlıyor. Amaç olmayanın olan amaç yerine konması her şeyin tam olmamasını meşru hale getiriyor adeta. Sanki hiçbir zaman ayağa kalkamayacağız duygusu hâkim oluyor. Sanki bir şey hiçbir zaman tam olmayacak düşüncesi yerleşiyor.
Bir kurtarıcı gibi bakılanın yirmi şu kadar yıl geçmesine rağmen beklentiyi karşılamaması olanların beklentilerin yerine geçmesini sağlıyor. Ülkenin ekonomisinde bir düzelme olacağı beklentisi yerini ekonomik krizin normal olduğu duygusuna bıraktı. Senede bir kere yapılan zamların ortadan kalkması beklenirken zamların her ay yapılıyor olması normal hale gelerek sanki beklenen buymuş gibi davranılıyor. Hani günlük zam yapılmıyor hiç değilse derekesine düşülüyor. Önceki gelenler zamanında her yıl başında her şeye zam yapılıyor diye yakınılırken şimdi her ay zam yapılması normal........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein