menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İnfaza Çağrı

16 0
30.07.2025

Hayat ümit ile ümitsizlik arasındaki sarkaçta salınır. Ümit arttıkça lütuf da artar. Bir kısıtlanma, varoluşun sınırlandırılması olarak ümitsizliğin çoğalması ise insana verilmiş en büyük cezalardan biridir. Hayat ümidin, ölüm ümit tükenişinin olduğu yerde durur. Ümitsizliğin ceza verme biçimlerinden biri olmasının sebebi budur. Hatta denebilir ki insana verilmiş en büyük ceza ümitsizliktir. İster yukarıdan, Tanrısal bir dokunuşla olsun isterse aşağıdan, beşeri bir kurguyla gelsin insana yönelmiş her türden ümitsizlik bir şekilde içinde ölüm kodları da barındır çünkü ümitsizlik yokluğa ayarlanmış bir ruh halidir. Ümitsizliğin korku ile kurduğu ilişki tam da burada başlar: Ümitsizlik korkutur çünkü iradeyi ya sınırlandırma veya büsbütün yok etme araçlarıyla teçhiz edilmiştir. Ümit dönemlerinde yaşama sevinci artarken ümitsizlik süreçlerinde sevincin yerini korku, korkunun çağırdığı ölüm imgeleri alır.

Bütün bunlar bize ümit ile özgürlük, ümitsizlik ile esaret arasında doğrudan bir bağ olduğunu gösterir. Özgürlük ümidi besler, iradeyi güçlendirir, eyleyişi artırarak kendini gerçekleştirmenin potansiyel araçlarını seferber ederken esaret çaresizlik lekeleriyle ümitsizliği doğurur, yayar, iradeyi zayıflatır, eyleyişi bulunduğu yere kilitler ve kendini gerçekleştirme imkanlarını kötürümleştirerek insanı bulunduğu yere çiviler. Her birey ve toplum için hayatın temel amacının özgürlük olmasındaki sebep işte bu varoluşa tehdit oluşturan çivileri sökmek, insan iradesini uçurmaktır. Zihinsel ve bedensel mahkumiyetten korkarız çünkü her ikisi de ümitsizlik aşılayarak eyleyişi zehirler, hatta kurutur. Zihinsel ve bedensel özgürlükten hoşlanırız çünkü her ikisi de eyleyişi parlatır, türevleştirir ve sanata dönüştürür. Dava adamlarının özgürlük karşılığında hayatlarını feda etmelerinin sebebi bu insani içgüdüdür. Köle ruhluların anlamadığı, hiçbir zaman da anlayamayacak oldukları ise bütün güzel şeylerin bir bedeli olduğu gerçeğidir.

Ümitsizlik çağı olarak da........

© Milat