Merhamet
Her şey herkesin gözü önünde oluyor. Biz insanlar, yine beşer görünümlü mahlûkatın işlediği vahşeti, her gün film seyreder gibi takip ediyoruz. Bebekler dünyaya “merhaba” diyemeden “elveda” diyor hastane köşelerinde. Üç yaşına, beş yaşında, on yaşında çocuklar param parça ediliyor hunharca. Anne babalar, daha sonra yavrularının cesetlerini teşhis edebilmek için ayaklarına kalemle isimlerini yazıyor. O çocukların ve annelerin çığlıklarını duyarken insanın gözüne uyku mu girer? Suriye, Gazze, Doğu Türkistan, Nijerya, Sudan, Lübnan… Küfür tek millet olmuş, İslam’a ve Müslümanlara büyük bir hınçla, inanılmaz bir kinle, barbarca, küstahça saldırıyor. Durduran yok!
Bu nasıl bir dünya, bu ne biçim bir devir anlamak mümkün değil… Ülkeler suskun, insanlar durgun. Eşkıya kol geziyor her yerde, ülkeleri, kıtaları haraca bağlıyor. Vahşetler tahammül sınırlarının üstünde. Artık her gün bebek katillerinin cinayetlerini haberlerde duya duya kanıksadık sanki. Annelerin, yaşlıların hazin ağlayışı, kalbimizi titretmez oldu. Dün Kırım’da, Irak’ta, Bosna’da, Karabağ’da katliamları, soykırımları görmüştük. Bugün benzer sahneler gösteriliyor herkese. Sinemada, 32 kısım tekmili birden. İnsanların merhamet damarı kurusun istiyorlar. Diliyorlar ki, kimse kimseye acımasın, masumların ölümü normal görülsün. Peki, bu mümkün olabilecek mi? Dünyanın en korkunç emperyalist ülkesi ABD’de, yüzyıllar önce kıtanın asıl sahipleri milyonlarca Kızılderili katledilmişti. Ses çıkarmadı kimse. Bugün kovboy filmlerinde yalan söylemeye devam ediyorlar. Hiç kimse katile katil, gâvura gâvur, zalime zalim, kâfire kâfir diyemiyor. Merhamet duvarı çoktan aşıldı. Avrupa gamsız, Batı duyarsız, ABD kalleş ve diğer süper güçler kafalarını kuma gömmüş hâlde. Hür dünya hem kör, hem de sağır! Medya cinayet haberlerini duyururken ölü sayısını her gün........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon