Hangi Şah
Osmanlı’nın son dönemlerinde iki büyük şahsiyet fikri ayrılık dolayısıyla karşı karşıya gelmiştir. Bunlardan ilki Sultan İkinci Abdülhamit ve şair-mütefekkir M. Akif Ersoy’dur. Şimdiki gözle o dönemi değerlendirdiğimizde ilginç bir sonuçlarla karşılaşıyoruz. Çanakkale Savaşlarında cepheye giden yazar ve şairlere güzel eserler yazılması için Boğaz’da yalılar, köşkler verilmişken M. Akif Ersoy Ekim 1915'te dönüş yolunda iken Hicaz hattındaki El Muazzam istasyonunda şiirini yazmış ve kimseden bir ödül ya da hediye talep etmemiştir.
Osmanlı’nın Sultan II. Abdülhamit devrinin en azılı muhalifleri Jön Türkler olmasına bir noktada anlaşılabilir. Ancak günümüz aydınları Mehmet Akif Ersoy'un o dönemde en az Jön Türkler kadar Sultan Abdülhamit'e muhalif olmasına bir anlam verememektedir. Akif, dönemine ve Abdülhamit'in şahsına en ağır eleştirilerden birini içeren İstibdat şiirini yazmıştır. Bu şiirin yazılmasına sebep, Akif'in kadim dostu Mithat Cemal'in başına gelen can sıkıcı bir olaydır. Mehmet Akif bu eserini "Kardeşim Mithat Cemal'e" ithafıyla yayımlamıştır. İlginçtir, Mithat Cemal ile Mehmet Akif'in düşünceleri ve hayata bakış açıları farklı olmasına rağmen, dostlukları dönemin şartları içinde değerlendirilmeli ve bu iki insanın entelektüel birikiminin yakınlığı göz önünde bulundurulmalıdır.
Mehmet Akif, daha sonra dönemin sosyal/siyasî meseleleri ile ilgili fikrî mütalaalarda bulunduğu Mithat Cemal’le........
© Milat
