Çuvaldız
Ramazan-ı Şerif’in kalbi ve kıymetlisi
Ramazan ayının artık son günlerini geçiriyoruz. Bu ay; dua, rahmet ve mağfiret ayı, Bu ay Allah’a ibadet, ona, yalvarış, bu ay nefsin terbiyesi, bu ay gönüllerin kazanılması, dünyevi ve ahiretle alakalı hayır ve hasenatın çokça yapıldığı, Sadaka-i fıtır ve zekâtların sahiplerine ulaştırıldığı, Müslümanların birbirleriyle yardımlaşmasının zirvelere tırmandığı aydır.
Bu ay; oruçla başlarken, sahurda aynı sofrada buluşmanın sıcaklığı, birlikte ibadet etmenin manevi huzuru, mukabele ve namaz ibadetlerinin, sakin, sessiz, sabır dolu saatlerle geçirildiği, nefes aldığımız şehre, mahalleye, sokağa ve evimize getirdiği ve oradan da iftarla kavuşturduğu manevi hazzını sindire sindire yaşadığımız Şehri Ramazan.
Ramazan’ın, manevi bir hazzı, neşesi, sevinci vardır. Ramazan için, “rahmet ve mağfiret” ayı diyoruz. Bu ayın en önemli özelliği ise; sosyal barış, toplumunda nefret, kin ve kavganın daha aza indirildiği bir ay. Bu ay Sadaka-i fıtır ve zekâtların, mazlum ve mağdur insanların yardımına koşulduğu, yoldan geçen bir misafirin ‘Oruçlu musun? Gel beraber iftarımızı açalım’ dedirten gönül muhabbetinin ayı. Bu bir, hakkın, hukukun, ihlasın güzel bir dünyayı nasıl inşa edeceğimizin vesilesi olacağı dünyayı hep birlikte dürüstlük ve doğruluk üzerine inşa edebileceğimizin İnancına sahip olacağımız veya olduğumuz........
© Milat
