Sen gelince
Bir dostun çıkıp gelmesi…Yağmurun ansızın yağması…Bir mektubun getirdiği tarifsiz mutluluk…Baharın gelmesi… Bütün gelişlerin ayrı bir heyecanı, başka bir güzelliği vardır.
Uzak diyarlarda büyüyen özlem, bir rüya şaşkınlığında kalbimize misafir olur. Birden bire çarpar ve kapımızdan içeri girer. Girdiği gibi yayılır içimizde. Bir duanın kabulü misali huzur bırakır içimize. Yüklerimizden kurtulur gibi kurtuluruz. Unutturur her sıkıntıyı. Hafifleriz. Umduğumuzu bulmuş, andığımızı çağırmışız demektir.
Gelmek, bulmaktır da. Gelemeyenler, bir türlü bulamayanlar değil midir? Davet beklemeden de olsa size biri gelmişse muhakkak bilinmeyen, görülmeyen bir canın, varlığın daveti üzerinedir. Çünkü bazı buluşmaların, karşılaşmaların, görüşmelerin sebebini çözemeyiz. Bundandır işte. Biz onun hikmetini bir türlü idrak edemeyiz. Belki böyle kalmalı, bu muammayı çözmemek iyidir. Yalnız inanmak ve teslim olmak gerek.
Bir çocuğun babasını gurbetten beklemesi ve babanın gelişi. Bu tabloyu........
© Milat
