menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Berrin Sönmez yazdı: Ey Diyanet! Fe eyne tezhebun?

174 14
03.08.2025

Bir kere daha “bu gidiş nereye?” diyorum Diyanet’e. Çizdiği istikametin sadece dindarların değil, bütün bir ülkenin inanç ve düşünce dünyasını gidişatını uçuruma yönelttiğinin farkında mı? Yağmur duasından söz etmiyorum. O konuda çok yorum yapıldı zaten. Balkona çıkıp “âmin diyerek duaya katılma” çağrısının garabetine de girmeyeceğim. Sadece dua duruştur, demekle yetineyim. Ulaşmak istediğin sonuç üzerine çalışmıyorsan eğer var milyonla tesbih çek, o kabul olmayacak duadır. Bugün derdim 1 Ağustos Cuma Hutbesine dair. Son Cuma Hutbesi üzerine bir kez daha “bu gidiş nereye?” demek ihtiyacı duydum. Tanıdığım pek çok aklı başında dindar insan bile hutbedeki vahim tabloyu fark etmemiş, söylenenleri çok yerinde bulmuş görünüyor. “Quo vadis?” (İncil/Yuhanna 16:5) veya “Fe-eyne tezhebun” (Kur’an/Tekvir, 26)” sorusunu ilk olarak 31 Aralık 2019 tarihli yaz4ımda yöneltmişim Diyanet’e. Yine Ali Erbaş’ın başkan, -hadi sevdiği hitapla söyleyelim- reis olduğu Diyanet İşleri’ne. Bu gidiş nereye?

Konuya başlarken hutbeyle bağlantılı bir anımı aktarayım. Sağlık sorunlarımın neden olduğu bunalımlı yıllarımda araştırma görevlisi olarak doktora yapmakta olduğum Ankara Üniversitesi’nden kendi isteğimle ayrılıp Milli Eğitim’e geçmiştim. 1991-92 yıllarında görev yaptığım ilk öğretim okulu, ortaokul kısmı için dışardan bitirme sınavı açmıştı. Ben ve bir edebiyat öğretmeni arkadaşım okulda tek olan din bilgisi öğretmeninin komisyonunda görevlendirildik. “Haya ve edep nedir?” sorusuna verilen cevaplar hepimizi dehşete düşürmüştü. “Haya erkekte olur, edep kadının mahrem yeridir.” 20, 30, 40’lı yaşlardaki insanların derin almalar taşıyan bu iki soyut kavramı bacak arasına indirgemesi kabul edilebilir bir cehalet düzeyi değildi. Dersin öğretmeni mahalle aralarında, evlerde açılan kaçak Kur’an kurslarında bu yaklaşımın dini bilgi olarak yayıldığını ve böylesi açıklamalarla da mücadele etmekte olduklarını belirtmişti.

Cuma günü 90 bin camide okunan hutbe de “haya ve edep” başlıklıydı ve yazık ki Diyanet de bu iki kavramı bedene indirgemişti. Bedenin örtülmesi, gözün haramdan sakınılması ve açıkça söylenmese de cinsel organların mahremiyeti üzerine kurgulanmış metin. Sanırsınız ki hutbe metni, kaçak Kur’an kurslarında öğrendiklerinden başka hiçbir dini bilgisi olmayan insanlarca hazırlanmış. Vahim. İnanç ve düşünce dünyamızın bile isteye, özellikle çölleştirilme işini görev edinmiş bir sömürge valisi bile........

© Medyascope