Trump ABD'nin gücünün sınırlarını zorluyor
“Önce Amerika” diyen bir başkan için Donald Trump, dünyanın geri kalanını pek de görmezden gelmiyor. Aksine bir dizi diplomatik girişimde bulunuyor. Bunlar özellikle yeni ziyaret ettiği Ortadoğu ile ilgili.
Kısa bir süre önce Trump yönetimi Yemen’deki Husi direniş grubuyla bir anlaşma yaparak ABD’nin oradaki çok etkisiz kalan bombardımanına son verdi. Trump Suudi Arabistan’da bulunduğu sırada Suriye’nin eski El Kaideci devlet başkanı Ahmed El Şara ile görüşmeye ve ABD yaptırımlarının sona erdiğini duyurmaya zaman ayırdı.
Potansiyel olarak çok önemli bir gelişme olarak Trump, İran’daki İslam Cumhuriyeti rejimi ile nükleer programı konusunda müzakerelere başladı. Ayrıca Ukrayna Savaşı’nın sona erdirilmesine yönelik görüşmeler de var; bu görüşmeler şu ana kadar Ortadoğu’da gerçekleşti.
Bu hiper-aktivite kısmen Trump’ın meşhur “etkileşimsel” tarzının bir sonucudur. Önceki ABD yönetimleri Henry Kissinger’ın favori kelimesi olan “bağlantı” üzerinde dururlardı. Başka bir deyişle, farklı konuları birbirine bağlamaya çalışırlar, bazı konularda verilen tavizleri diğerlerinde elde edilen kazanımlarla eşleştirirlerdi.
Trump bununla çok daha az ilgileniyor gibi görünüyor. Rusya’ya yakınlaşmak için Ukrayna Savaşı’nın sona ermesini istiyor. Ancak El Şara’ya açılmanın mantığı Rusya’nın Suriye’deki nüfuzunu azaltmaktır.
Şimdiye kadar Trump’ın yaptıkları yanına kar kaldı. Kamala Harris’in ulusal güvenlik danışmanı Philip Gordon, kederli bir halde Trump’ın “siyasi bir bedel ödemeden yerleşik ortodoksilerle........
© marksist.org
