Bataklıktan Çıkışın Gerçek Yolu
Tarihi boyunca toplumlar, karşılaştıkları zorlukları aşabilmek için farklı yollar denemiş, kimi zaman kendi akıllarını mutlak ölçü kabul etmiş, kimi zaman da çıkarlarını hakikatin önüne koymuştur. Ama en büyük hakikat : Menfaatlerin ve arzuların gölgesinde şekillenen anlayışlar, insanı ve toplumu yükseltmedi, tam aksine daha derin krizlerin içine sürükledi. Bugün de yaşanan sıkıntılar ve bataklıklar, çoğu kez bu dar bakış açıların bir sonucudur.
Artık sadece aklımızla değil, vücudumuzun bütün denklemleriyle yaşanan acılara nasıl karşılık verdiğimizi sorgulamalıyız.
Gazze’de masum çocuklar annelerinin kucağında can verirken, kadınlar gözyaşları içinde toprağa düşerken ve günahsızlar ateşin, bombanın ortasında haykırırken biz hâlâ kendi köşelerimize çekilip zalimlerle yapilan anlaşmalarla kurtulacağımizi ve yapilan ibadetle cenneti hak edeceğimizi mi düşünüyoruz? Oysa cennet te kurtulus ta hiçbir zaman, hiçbir peygamber döneminde bu kadar ucuz olmadı. mazlum duası arşa yükseliyor ve bizde hiçbir titreşim, hiçbir huzursuzluk, hiçbir tepki doğmuyor, yinede kurtulus diyoruz, cennet diyoruz. Aslinda gerçekten yaşıyor muyuz diye kendimize sormaliyiz.
Dini, kendi çıkarlarımızı meşrulaştıracak bir araç gibi yorumlamak, hakikati eğip bükerek zoraki anlamlar yüklemek,zalimlerle anlaşmak ne kişisel hayatımızda ne de toplumsal mücadelemizde bize bir çıkış kapısı sunar. Bu yaklaşım, tıpkı bataklığa saplanmış birinin........





















Toi Staff
Tarik Cyril Amar
Gideon Levy
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d