Gençliğe Hitap-3
Peygamber Efendimiz, peygamber olarak gönderildiğinde Mekke'de kız çocukları diri diri toprağa gömülüyordu…
Büyüdüklerinde kötü yola düşerler diye düşünüyorlardı. Arap toplumu çok gururlu, bencil ve egoistti. Bu yüzden kız çocuklarını diri diri gömüyorlardı…
Cahiliyye altın çağını yaşıyordu…
Gurur,kibir,zulüm ayyuka çıkmıştı…
Mehmet Akif Ersoy’un deyişiyle;
“Sırtlanları geçmişti beşer yırtıcılıkta;
Dişsiz mi bir insan, onu kardeşleri yerdi!”…
Necip Fazıl Kısakürek, ne güzel söylüyor:
“Mürteci diyorlar bana,
Yükseldik sanıyorlar alçaldıkça tabana.”…
Bize yalan bir tarih öğrettiler, yolumuzu şaşırdık, yolumuzu bulamadık…
Hikayedir,anlatılır;
Eskiden keklik gibi yürümek isteyen bir leylek, kekliği taklit etmeye çalışmış. Ne keklik gibi yürüyebilmiş, ne de eski haline dönebilmiş.Ve böylece leylek işin sonunda allak bullak yürümeye başlamış…
İşte biz de özümüzü kaybettiğimizde ne eskiye dönebiliyoruz ne de taklit ettiğimiz şeyi başarabiliyoruz…
İlk İslam cemaatinin üyeleri; gençlerdi…
Hz. Ali,Hz. Osman,Hz. Ebubekir,Hz. Hatice…
Hz. Hatice, yaşlıydı ama her genç gibi dinç ve diriydi. Peygamber Efendimizin en büyük yardımcısı oydu. Üşüdüğünde onu örten, "Üzülme ya Muhammed, kendini bırakma ya Muhammed, düşme ya Muhammed!" diyerek ona ümit veren bir hanımefendiydi…
Yeryüzünde Allah’tan başka kanun koyucu, rızık verici, yardım edici, gözetici hiçbir ilah yoktur diyerek kuvvetli bir imanla yola çıkmalıyız…
Rabbim bana sormasın,........
© Maraş Gündem
