menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

SINIR ÖTESİ DEĞİL, KAPI ÖNÜ

7 1
saturday

Artık kalem elimizde demiştim ya... Ama kalemin sadece yazmak için tutulduğu günler geride kaldı.
Bazen sadece dışarıyı yazıyorum. Bazen elimizde sadece bir kalem oluyor.
Ama o kalem, sahayı okuyan gözün, devlet aklının ve millet yüreğinin bir uzantısı artık.
Ben yazıyorum çünkü yazmak, sadece anlatmak değil; görmek, göstermek ve uyarmaktır.

Bazı yazılarım herkesin ilgisini çekmeyebilir.
Çünkü insan zihni kötüyü duymaya, kötülüğü izlemeye daha meyilli.
“Üç gün sonra savaş çıkacak” desem başlık olur; ama “diplomasi kazandı” dersen kimse açıp okumaz.

Oysa ben günü değil, yönü yazmaya çalışıyorum.
Bugünü değil, dünü ve yarını birlikte düşünmek için gayret gösteriyorum..
Kelimeleri birer cümle gibi değil, strateji gibi kurmak için mücadele edip kendimi geliştirmeye çalışıyorum.

Ve bu yüzden, tam da bu yüzden, diyorum ki:
Suriye bizim kırmızı çizgimizdir.
Çünkü bu mesele sınır değil, kader meselesidir.

Süveyda’da yaşanan gelişmelerin yalnızca Dürzilerle ya da Suriye iç siyasetiyle ilgili olduğunu düşünenler çok yanılıyor.
Bu yaşananlar, sahaya indirilen yeni bir küresel planın ilk adımıdır.
İsrail, güney Suriye’de bir “özerk Dürzi hattı” kurmak istiyor.
Amaç çok net: PKK’nın doğudan kurmaya çalıştığı koridora güneyden de bir kapı açmak.
Ve sonra tüm hattı dizayn etmek.

Bu yeni bir senaryo değil. Aynı oyun, sadece farklı rollerde.
Dün PKK vardı, bugün Dürzi aşiretleri sahada.
Önce bir kimlik parlatılır, sonra bir düşman gösterilir, ardından ordu geri çekilir ve dış destekle halkın........

© Kocaeli Koz