Hakan Fidan’ın Masası: Vekil Dönemi Bitiyor mu?
“Vekil yapılar”dan devlet–devlet zemine geçiş ve koridor siyasetinde Ankara’nın rolü:
Hatları kim tutarsa sözü o söyler; karar içerideki düzenle verilecek.
Dün şunu söylemiştim: Harita yerinde duruyor ama dengeler kayıyor. Pusulamız belli; hukuk, liyakat, şeffaflık, vicdan.
Bugün daha da açık konuşayım: Bu çağın kavgası çoğu zaman hatlar için veriliyor—yol, liman, demiryolu, enerji borusu, fiber kablo, veri akışı. Akışı tutan, sözü tutar. Türkiye tam bir eşikte; doğru yönetilirse ana arter, yanlış yönetilirse dar boğaz olur.
Ankara son haftalarda Suriye başlığını masanın ortasına koydu. Mesele net: “Vekil örgütlerle idare” dönemi kapanıyor, yerini doğrudan başkentler arası ilişki (yani “devlet–devlet zemini”) alıyor.
Silah bırakılırsa masa kurulur; bırakılmazsa yerel topluluklarla arabuluculuk ve güvenlik koordinasyonu devreye girer—ben buna kısaca “aşiret diplomasisi” diyorum (teminat, devriye, geçiş garantisi).
Neden kritik? Çünkü burada atılacak her adım sınır güvenliği, sığınmacılar ve ticaret yollarını doğrudan etkiler. Hakan Fidan’ın temposu bu yüzden değerli: Ankara sahayı okuyup konuşuyor.
Adına “barış”, “mutabakat” ya da “proje” deyin; hepsinin içinde yol, liman, fiber ve gümrük var.
* Zengezur açılırsa Kafkasya–Avrupa hattı hızlanır.
* Orta Koridor, Çin’den........
© Kocaeli Koz
