menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Eski Dünya Çökerken, Yeni Yüzyılın Kapısı İstanbul’da

9 1
29.09.2025

Sireni bol, adaleti kıt bir çağdayız. Amerika’da kiliseler yanıyor, ekranlarda “ikinci iç savaş” cümlesi rutine bağladı. Trump “iç terör” diye bağırıp ulusal muhafızları şehirlere indirmeye hazırlanıyor; Netenyahu’yla Beyaz Saray’da kurulacak masa, Gazze’den çok Washington’un iç dengelerini konuşacak. Avrupa panikte: gökyüzünde İHA devriyeleri, yerde yürüyüşler, sandıkta yükselen öfke… Eski dünyanın betonu dökülüyor.

Şimdi lafı dolandırmayayım: Bu gürültünün altındaki asıl çatlak ulus devletin duvarında. Liyakatin yerine sadakat geçince, kurumlar çürüyor; çakarlı araçların gölgesinde sade vatandaş duvara tosluyor. Nepal’de, Arjantin’de, Hindistan’da sokağın ipi sabırsız; yarın bu fotoğraf başka başkentlerde de çekilebilir.

Netenyahu “Hamas bitmeden savaş bitmez” diye bastırırken, Trump “laik bir İsrail’le bölgeyi barıştırma” söylemini cilalıyor. Kabul etse hükümeti düşer; etmezse izolasyon derinleşir. Bu masadan günübirlik takvimler çıkabilir ama markası örselenmiş bir İsrail gerçeği değişmez. Amerika’nın içinden geçen fay hattı, Ortadoğu’nun haritasına mukavva bantla yapıştırılamaz.

Peki ya Avrupa? “Biz saldırmayacağız” cümleleri duyuldukça, kıta daha çok siniyor. Aşırı sağ ana akıma dönüştü; ekonomik kırılganlık siyasetin damarına siyah kan pompalıyor. Kısacası eski kıta kendi içine kapanırken, dünya düzeni el değiştirmenin eşiğinde.

Gündeme taşınan “İstanbul da değerlendiriliyor” cümlesi bir heves........

© Kocaeli Koz