Batı Çatlıyor, Doğu Yükseliyor-II Erdoğan–Trump Görüşmesi
Dün İzmit’in siyasi nabzını tuttuk. (tutmayada devam edeceğiz.) Yerelde MHP İlçe Başkanı Mehmet İlker Kazan’la yaptığımız röportaj, aslında sadece bir ilçenin gündemi değildi; siyaset dediğimiz şeyin halkla bağını, yereldeki mücadelenin merkezden nasıl beslendiğini ortaya koydu. Şimdi perdeyi biraz aralayalım: İzmit’in sokaklarında yankılanan sesle, dünyanın büyük başkentlerinde kurulan masaların bağı düşündüğümüzden çok daha sıkı.
Geçtiğimiz günlerde “Batı Çatlıyor, Doğu Yükseliyor” diye yazmıştım. Bu bir tespit değil, tarihin akışını gören herkesin çıplak gözle izleyebileceği bir gerçektir. Aradan çok zaman geçmedi; yaşanan gelişmeler bu tespiti daha da pekiştirdi. İsrail yalnızlaşıyor, Avrupa çatırdıyor, Amerika içeriden çürüyor. Ve tam bu hengâmede Beyaz Saray’da yapılan Erdoğan–Trump görüşmesi, 21. yüzyılın satranç tahtasında taşların yeniden dizildiğini bütün dünyaya ilan etti.
Trump kameraların önünde Erdoğan’a övgüler yağdırdı: “Muazzam bir ordu kurmuş lider.” Bu, yalnızca diplomatik bir nezaket değil; Batı’nın ağzından dökülen bir itiraftı. Çünkü Amerika artık biliyor ki Türkiye, ne silah pazarının alıcısı ne de başkalarının güvenlik şemsiyesi altına sığınan bir ülke. Türkiye kendi ordusunu, kendi savunma sanayisini, kendi kaderini kuruyor. Ama Trump’ın tarzı hep aynı: övgünün arkasından şart gelir. Nitekim geldi: “Rusya’dan petrol almamalı.” İşte Batı’nın karakteri budur: önce pohpohlar, sonra şantaj yapar. Dostluk gösterisinin hemen ardından menfaatin sopasını masaya koyar.
Beyaz........
© Kocaeli Koz
