Ateşkes mi, Yeni Felaket mi?
Bugün Gazze masalarında barış şarkıları söyleniyor, kameraların önünde diplomasi pozları veriliyor, kâğıtların üzerine ateşkes maddeleri yazılıyor. Ama o kâğıtlara yazılan şey kanı durduracak bir barış metni değil; İsrail’e zaman kazandıran, Filistin’in nefesini kesen bir tasfiye planıdır. 20 maddelik anlaşma taslağı insani bir metin olmaktan çok, siyasi bir tuzak olarak önümüzde duruyor. Hamas’a “silah bırak” deniyor ama İsrail’in saldırmayacağına dair tek bir güvence yok. Çocukların üzerine yağan bombaları durduracak tek bir madde yok. Peki bu mudur barış? Yoksa yeni bir felaketin kapısı mı açılıyor?
1948’den bugüne her masada aynı oyunu gördük. İsrail’in ideolojisi değişmedi. “Büyük İsrail” hayali hâlâ diri, hâlâ kanlı. Kutsal kitaba dayandırılan toprak iştahı, her anlaşmayı hükümsüz kılıyor. Oslo’da, Camp David’de, Madrid’de imzalanan anlaşmaların hepsi birer kâğıt parçasına dönüştü. Şimdi önümüze konulan 20 madde de aynı kaderi paylaşacak. Silahını teslim eden taraf hep Filistin, işgal eden taraf hep İsrail. “Söz verdik” deniyor ama sözün bir değeri kalmadı. Çünkü işin........
© Kocaeli Koz
