Üstümüze üstümüze gelen dünya mı?
Haberleri düzenli olarak takip edenlerdenseniz dünyadan haberiniz olur. Dünya nasıl bir yer, kim kiminle yarışıyor, kim kiminle savaşıyor iyi kötü bilirsiniz. Hatta dünyayı anlamak için önce kendi ülkenizle ilgili şeyleri iyi bilmeniz gerektiğini de bilirsiniz, onlar zaten öncelikli gündeminizdir.
Zaten çoğu insan da sabah uyanır uyanmaz haberleri açıyor, bir yandan haber dinlerken bir yandan hazırlanıyor ve belki de trafikte bile haberlerle hemhal olarak işine gidiyor. Sonra iş gününün hay huyu, muhtemelen yorgun argın bir şekilde market alışverişi falan ve eve dönüş.
Dönülen evler de çoğunlukla apartman dairesi. Pencereyi açıyorsunuz birkaç metre ilerinizde başka bir pencere... Açılan pencereden girip de tülü havalandıracak rüzgâr bile yok bazen çünkü o rüzgâr koridorunu bile başka binaların pencereleri kapatmış.
Oysa yaz geldi.
Eski takvime göre iki mevsim var bilirsiniz: Kasım günleri yani kış günleri ve Hızır günleri yani yaz günleri. Kasım günleri, 8 Kasım’da başlayıp 5 Mayıs’ta biterken Hızır günleri 6 Mayıs’ta başlayıp 7 Kasım’da bitiyor. Hatta bugünler çiçek fırtınası günleri, doğu rüzgârları........
© Karar
