menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump’la kazanmanın maliyeti

26 1
27.09.2025

Önceki gün Beyaz Saray’da misafir devlet başkanlarına ayrılan ve daha önce defalarca oturduğu koltukta 2019’dan bu yana ilk kez yerini alan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dönerken yolda kullandığı “Atılan çamurlarla kirletilemeyecek kadar güzel bir ziyaretti” ifadesi görüşmenin, öncesinde ve sonrasında yapılan açıklamaların, kullanılan cümlelerin, atılan imzaların ne kadar içine sindiğini gösteriyor.

Görüşmeden önce ABD’nin Ankara Büyükelçisi’nin yaptığı açıklamalar, Türkiye’ye meşruiyet verilmesi gerektiği sözleri, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun Erdoğan’ın görüşme talebini tanımlarken kullandığı ifade, Cumhurbaşkanı’nın Fox News’taki cümlelerinin düzeltilme ihtiyacı –ki Erdoğan’ın genel tarzı düşünüldüğünde ortada düzeltilecek pek bir şey de yoktu- ve nihayetinde randevunun başında Erdoğan’ın neredeyse hiç konuşmadığı ancak Trump’ın -o odadaki diğer görüşmelerde olduğu gibi- tek kişilik şovuna dönen basın açıklaması bir bütün olarak değerlendirildiğinde fotoğraf o kadar parlak görünmüyor. Müzakerelerin çıktısının tüm bu olumsuz havayı göz ardı etmeye yetecek bir sonuca ulaşması lazım ki bunun ne olduğuna dair de resmi bir çerçeve çizilmiş değil.

Türkiye-ABD arasında gerçekleşen görüşmelerin her zaman önemli olması, lider seviyesindeki randevuların olumlu ya da olumsuz anlamda ikili ilişkileri etkilemesi işin doğası gereği. Hatta biraz daha ileri gidersek Türkiye’den giden isimler için Beyaz Saray randevularının ulusal ya da uluslararası anlamda bir güç ya da meşruiyet transferinin parçası görülmesi de ilk........

© Karar