Dinde dünya işleri
Gözlemler, az gelişmiş toplumların başlıca özelliklerinden birinin, o toplumlarda başka insanların veya devletin sırtından geçinmenin bir kültür halini alması olduğunu göstermektedir. Siyaset ve ekonomi tarihçileri, bazı toplumlarda burjuva sınıfının oluşmamasını bu kültüre bağlarlar.
Öte yandan, Batılı ülkelerin zihin dünyalarını da temelde Batı’daki anlamıyla burjuvazi ve onun eseri olan kapitalizm inşa etti. Kapitalizm, soykırımcı İsrail’e destek verme örneğiyle, hala ‘vahşi’ olduğunu, kâr etme uğruna her türlü küresel cinayeti işleyeceğini /işlettireceğini gösterdi.
Halbuki Müslümanlar, İslam’ın ve Kur’an’ın öngördüğü ahlâkî tedbirlerle toplumu donatarak, Batı burjuvazisinden farklı, tehlikeli sonuçlara meydan vermeyecek bir başka ‘orta sınıf’ oluşturabilirlerdi; bunun prensipleri Kur’ân-ı Kerîm’de ve Hz. Peygamber’in Sünnetinde yeteri kadar vardı.
Kur’an bakımından insan hayatının rutini, meşru yollarla çalışıp kazanmaktır. Yüce Allah, (o zamandaki çalışma şartlarına ve alışkanlıklarına göre) “geceyi dinlenme, gündüzü maişet temini” için yarattığını bildirir (Nebe’ 78/9-11; Kasas 28/72-73). İnsanın hem kendisinin hem de sorumluluğu altındakilerin nafakasını sağlaması gerekir. İslam’da -bugünün diliyle- ‘artık değer’ üretmenin önünde engel yoktur.
Aʿrâf suresinin 32. ayetinde dünya nimetleri için “Allah’ın ziynetleri” ve “hoş rızıklar” denilmiş; Cuma suresinin 10. ayetinde, Cuma namazını kıldıktan sonra yeryüzüne dağılarak “Allah’ın lütfundan” nasibimizi almamız buyurulmuştur© Karar





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden
Joshua Schultheis