CUMHURİYETİN ANLAMI ÜZERİNE!

Aradan yüzyıl geçti. Cumhuriyet hala anlaşılmamışsa, yeterince anlatılmamışsa, hala bu ülkede “teba-sürü-ümmet” olma isteğiyle Osmanlı’ya özeniliyorsa, hala kadın “cariyeliğe” yönlendiriliyorsa, hala akıl, bilim, teknoloji ve sanayi bu toplum insanına çok görülüyor ve kazandırılmıyorsa, hala haklar ve özgürlükler, birey ve yurttaş olma kavramlarının çok uzağında kalınıyorsa…

On beş yılda kırk sekiz büyük fabrika kuran bu devlet, tüm yokluklara ve yoksulluklara rağmen, düşmana el açmamış, boyun bükmemişse, kendi yağıyla kavrulup sorunlarını çözme politikaları üretmişse, toprakları üzerinde yaşayan tüm insanları dil, din, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin sürü olmaktan kurtarıp “eşit yurttaş” olarak kabul etmişse… Ve hala birileri ayrılıkçılığın peşinden koşuyorlarsa ‘Cumhuriyeti anlamamışlar’ demektir.

En büyük düşman olarak cehaleti görüp eğitim seferberliği başlatılmışsa;

Uygarlığın “insan gibi yaşamak” olduğunu görülmüşse,

Amacın “çağdaş uygarlık düzeyini yakalayıp geçmek” olduğu belirlenmişse,

Karnı doyan, sırtı pek sağlıklı bir toplum olmaktan başka çıkar yol kalmadığı seçilmişse,

Salgın hastalıkların-özellikle yüzyıllık salgın firenginin kökü Sağlık Bakanlığı ve Hıfzıssıhha Enstitüsü ile kurutulmuşsa,

Cumhuriyet okuldur, bilgidir, düşüncedir, saygın dünya toplumları içerisinde yer........

© Karadeniz'de sonnokta