İletişim araştırmalarında yönelimler: Almanca akademik literatür ne söylüyor?
İletişim ve medya çalışmaları alanında dünyada yapılan araştırmalar, Türkiye’de kısıtlı bir kitle tarafından takip ediliyor. Üstelik bunların büyük bölümü, ABD ve Batı Avrupa çıkışlı İngilizce yayınlar… Oysa iletişim biliminde, örneğin bu alanın önemli ekollerinden Frankfurt Okulu’nu çıkaran Almanya’daki üniversitelerde de kaydadeğer çalışmalar yapılıyor.
Bu literatür taramasında, 2014-2024 yılları arasında Almanya’da yayımlanan bir dizi akademik çalışmada öne çıkan bulguları özetledik. Bir kısmı sadece Almanca yayımlanan bu araştırmalar; dijital gazetecilikten dezenformasyonla mücadeleye, medya etiğinden kutuplaşmaya kadar geniş bir yelpazede önemli bilgiler sunuyor.
Almanya’daki üniversitelerde yapılan iletişim araştırmaları son 10 yılda önemli bir dönüşüm geçirdi. İletişim biliminin kurumları ve kuramsal mirasıyla tanınan akademik çevrelerde; dijitalleşme, medya etiği ve kamusal iletişim gibi disiplinlerarası yaklaşımlar öne çıkıyor.
Dijitalleşme ve Gazetecilik
Almanya’da dijital gazeteciliğin dönüşümü, öne çıkan araştırma konularından biri. Gazeteciliğin dijital altyapıya adaptasyonu, yapay zekânın editöryel süreçlere etkisi ve sosyal medyanın haber üretimindeki rolü sıklıkla inceleniyor. Özellikle veri gazeteciliği ve doğrulama (fact-checking) üzerine yapılan çalışmalar dikkat çekiyor.
Makale: How journalism adapted the Internet in Germany: Results of six newsroom surveys 1997–2014) (Almanya’da Gazetecilik İnternete Nasıl Adapte Oldu? Altı Haber Merkezinden Araştırma Sonuçları 1997-2014)
Yazar: Christoph Neuberger
Yayın Yılı: 2024
Özet: Makale, 1997–2014 arasında Almanya’daki altı anketin sonuçlarına dayanarak dijital gazeteciliğin 3 evresini inceliyor. 1997–2000 yılları arasında internet, geleneksel gazeteciliğin bir uzantısı gibi kullanılıp eski alışkanlıklar dijital ortama taşınıyor. Yeni dijital mecralar (Wikipedia, bloglar) ortaya çıktığı 2006–2007 yıllarında bu araçlar, gazetecilik için fırsat ve tehdit olarak görülüyor. 2010–2014 yıllarında sosyal medyanın etkisi artıyor ve haber merkezleri bu platformlarla nasıl çalışacaklarını tartışıyor. Araştırma, Almanya’da dijitalleşmenin geç başladığını ancak güçlü kamu yayıncılığı sayesinde kalite standartlarının korunduğunu ve dijital dezenformasyonun az olduğunu, fakat halkın dijital haberlere ödeme yapmaya ya da aktif katılım göstermeye istekli olmadığını gösteriyor.
Makale: Too many numbers and worse word choice: Why readers find data-driven news articles produced with automation harder to understand (Çok Fazla Sayı ve Kötü Kelime Seçimi: Otomasyonla Üretilen Veriye Dayalı Haber Makalelerinin Okurlar Tarafından Zor Anlaşılmasının Nedeni)
Yazarlar: Sina Thäsler-Kordonouri, Neil Thurman, Ulrike Schwertberger, Florian Stalph
Yayın Yılı: 2024
Özet: Bu çalışmada, 3.135 çevrimiçi haber okuruna, otomasyonla ve manuel olarak üretilmiş 24 makale gösterildi. Okurlar, her iki türdeki haberleri dil, yapı ve anlaşılırlık açısından değerlendirdi. Sonuçlara göre, otomasyonla yazılan haberler biçimsel olarak çok farklı olmasa da, okurlar tarafından daha az anlaşılır bulundu. Bunun nedenleri arasında fazla sayısal veri kullanımı, teknik kelimeler ve yetersiz açıklamalar öne çıkıyor. Yazarlar, otomasyonun daha sade dil ve açık anlatımla geliştirilebileceğini vurguluyor.
Makale: Beyond Journalism: Theorizing the Transformation of Journalism (Gazeteciliğin Ötesinde: Gazeteciliğin Dönüşümünü Teorileştirmek)
Yazarlar: Mark Deuze, Tamara Witschge
Yayın Yılı: 2017
Özet: Bu teorik çalışma, gazeteciliğin artık geleneksel haber merkezlerine ve sabit iş tanımlarına sığmadığını savunuyor. Yazarlara göre, meslek “post-endüstriyel” bir dönüşüm geçiriyor. Gazetecilik, dijital araçlarla esnek ve dağınık biçimlerde yürütülüyor; gazeteciler farklı disiplinlerle iç içe çalışıyor; izleyiciler ise içerik üretiminde daha etkin roller üstleniyor. Makale, bu yeni dönemin gazetecilik anlayışını değiştirdiğini; mesleğin daha katılımcı, ağ tabanlı ve dinamik bir yapıya evrildiğini öne sürüyor.
Makale: Plattformen und neue Technologien im Journalismus: Ergebnisse einer Online-Befragung von Journalistinnen und Journalisten in Deutschland (Gazetecilikte Platformlar ve Yeni Teknolojiler: Almanya’daki Gazeteciler Arasında Yapılan Bir Çevrimiçi Anketin Sonuçları)
Yazarlar: Benjamin Rech, Matthias Meyer
Yıl: 2021
Özet: Bu çalışma, 2020 yılında Almanya’da 385 gazeteciyle yapılan çevrimiçi bir anketin sonuçlarını sunuyor. Araştırma, gazetecilerin dijital platformlara ve yeni teknolojilere yönelik kullanım sıklığı ve benimseme istekliliğini inceliyor. Sonuçlar, gazetecilerin Avrupa veya Almanya’da geliştirilen platformlara ve yüksek veri koruma standartlarına önem verdiklerini gösteriyor. Ayrıca, yapay zekâ yazılımları ve editöryel analiz araçlarının nâdiren kullanıldığı, ancak gelecekte multimedya ve interaktif öğelerin daha sık kullanılmasının planlandığı belirtiliyor.
Dezenformasyon ve Medya Güvenilirliği
Son yıllarda yalan haber, dezenformasyon ve bilgi kirliliğiyle mücadele, Almanya’daki iletişim araştırmalarında merkezî bir konu haline geldi. Rusya’nın dezenformasyon kampanyaları ve COVID-19 pandemisinde yayılan yanlış bilgiler üzerine yapılan çalışmalar, medya okuryazarlığı ve düzenleyici politikaları tartışmaya açıyor.
Makale: The quality oriented, the audience engagers, the transparent: Types of editorial trust-building in German news outlets (Nitelik Odaklılar, Okurla Etkileşim Kurucular, Şeffaflar: Almanya’daki Haber Kuruluşlarında Editöryel Güven İnşası Türleri)
Yazar: Bernadette Uth
Yayın Yılı:........
© Journo
