Müslüman mahallesinde salyangoz sattılar
‘Türkiye’nin tarihinde öyle kritik günler, öyle dönüm noktaları vardır ki, o günler başka türlü yaşansa bugün bambaşka bir ülkede yaşıyor olurduk. Bazen bir seçim, bazen bir suikast… bir kaza ya da felaket… Hepimizin hafızasına kazınmış o anlar; kimi zaman şansla, kimi zaman dirayetle, çoğu zaman da cesaretle aşılmıştır. Bu belgesel dizisinde, işte o unutulmaz günlerin yirmi dört saatlik öykülerini anlatacağız. Sadece ülkenin gidişatını değil, tarihin akışını ve bizim kaderimizi de değiştiren o günleri…’
Bu cümleler Can Dündar’ın ‘Sivas Cehennemi’ isimli belgeselde kurduğu cümleler. Başlıksa Sivas Katliamı yaşanmadan önce yayınlanan bir gazete manşeti. Maalesef ki ülkemizin her döneminde birilerinin benzin döküp yangın çıkmasını beklediği ve elinde bir karton yardımıyla çıkan yangını hızlandırdığı dönemleri hep yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz.
Her eylemde, her gösteride iki uç kesimin attığı hiç değişmeyen iki slogan.’Türkiye laiktir laik kalacak.’ ‘Kahrolsun laiklik.’ Birbirlerine taban tabana zıt olan iki siyasi görüşünde kaçırdığı en önemli nokta şu ki Türkiye’de hiçbir zaman din ve devlet işleri birbirinden ayrılmadı, ayrılamadı.
Eğer ülkemizde diyanet işleri başkanlığı gibi bir başkanlık olmasaydı, laikliğin elden gideceği üzerine çokça tartışabilirdik. Eğer ülkemizde diyanet işleri diye bir kurum olmasaydı, korkabilirdik daha fazla kötüye gideceğimiz için. Dün de bugün de siyaseti bulunduğu yerden domine eden bir kurum varlığını koruduğu sürece yavaş yavaş ısıtılan suyun içinde azar azar yandığımızı ve sona yaklaştığımızı asla fark etmeyeceğiz.
Sivas katliamının üzerinden tam 32 yıl geçmiş. Neredeyse yarım asır sayılabilecek kadar zamanda neler kaybettiğimize bakarsak ısınan suyun çoktan kaynamaya geçtiğini ve her gün bir parçamızı kaybettiğimizi görmemek için kör olmamız gerekiyor.
Sevgili Can Abi'nin bu cümlesini çok severim, geldiğimiz noktanın hızlandırılmış özeti gibi. Kaç yıl önce çekildiği konusunda net bir bilgiye ulaşamasam da yakın........
© İz Gazete
