Bağır canım kardeşim
Tacizcileri ifşa konusu tam kaç yılında başladı emin değilim ama sanırım çok uzun bir geçmişi yok. İfşaların uzun geçmişinin olmamasının yanı sıra tacizlerin başlama geçmişine
dönersek içinden çıkamayız diye düşünüyorum. Hastalıklı bir toplumun hastalıklı torunları olarak kök salmaya devam ediyoruz.
Ben kendi hatırladığım yıl kadar geri dönerek yazmak isterim.
Ortalama on yaşında falandım. Ortaokul kaçıncı sınıftayım hatırlamıyorum. Sınıfımda Yıldız diye bir arkadaşım var ve sürekli döverek istediği şeyleri yaptırıyor. Ailede anlatabileceğim birisi olmadığı için yapabileceğim bir şeyse yapıyor, yapmak istemiyorsam dayak yiyorum. Uzun bir süre sadece parası olmadığı için beni kullandığını ve iyi bir şeye aracı olduğumu düşündüğüm Abid Dede'yi öpme operasyonu yıllar sonra, ilk tacizim diye travma günlüğümde yerini aldı.
Her gün okula giderken donunu toplayamayan Abid Dede beni yanağımdan öpüyor ve demir para veriyor. Günler günleri kovaladı ve haftalar birbirini kovalamaya fırsat bulamadan Yıldız sıkıldı bu durumdan. Artık demir para ikna etmediği için bu öptüğünde kağıt para istememi saçlarımı yolarak anlattı.
Yeni haftanın ilk günü Abid Dede benim okula gittiğim yerin başında bekliyor. Benim Yıldız’ın söylediği cümleyi kurmama fırsat vermeden ‘para vereceğim ama bu kez dudaktan öperim’ dedi. Oradan nasıl kaçtığımı ve yediğim dayağı bugünkü ben bile aynı kızgınlıkla hatırlıyorum.
İkinci tacizimde 13 yaşındaydım. Babamın misafir olarak eve getirdiği arkadaşı, babamların bahçede olmasını fırsat bilip taciz etti. Ben sohbet ettiğimizi falan düşünecek kadar küçüktüm, ablam kurduğu cümleleri ve yaklaşımını tesadüfen görüp ortalığı ayağa kaldırdı. Çünkü benim bir ablam vardı…
Ben en eskiden başlarken yazıma, tam yirmi sekiz yıl önce, annem dâhil tüm akrabalarıma Turan isimli ikinci dereceden akrabam tarafından tacize uğradığımı söyleyip on beş yaşında bir çocuk olarak kendi kendimi koruma çabalarım düştü aklıma.
Yalnız kaldığım, suçlandığım, taciz ettiğini söylediğim için taciz eden kişiden özür dilemek zorunda bırakıldığım geçti gözümün önünden. Tam yirmi sekiz yıl önce Turan isimli akrabam tarafından tacize uğradığımı söylediğim için Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesine yatırılmakla korkutulduğum günler düştü aklıma. O kadar imkansız geldi ki anlattıklarım, delirmiş olabileceğime inanmak daha kolay geldi duyanlara.
Tam yirmi sekiz yıl önce tacize uğradığım için yanımda olması gereken kadın akrabalarımdan birinin "benim kocamı da baştan çıkarırsa" diye kocasının benimle görüşmesini yasakladığı, kocasının da "haksız mı böyle düşünmekte? " dediği........
© İz Gazete
