Hangi Ara Bu Kadar Vurdumduymaz Olduk?
Değerli Okurlarım,
Hayat hızlı akıyor. Öyle bir hızlı ki, durup kendimize “Ne oluyor bize?” diye sormaya bile fırsat bulamıyoruz. Koşturmaca, beklentiler, küçük hesaplar, hayatın bize dayattığı görünme telaşı… Tüm bunların içinde fark etmeden insanlıktan uzaklaşıyoruz. Ama kimse bir sabah kalkıp da “Bugün vicdanımı bir kenara koyuyorum” demiyor. Değişim sessiz ilerliyor.
Adım adım… Fark edilmeden…
Bir bakıyoruz ki üç-beş kişinin alkışı için yılların vefasını çöpe atmışız. Beş-on kişinin beğenisi uğruna merhametimizi, dostluğumuzu, sevgimizi gözümüzü kırpmadan teslim etmişiz.
Peki neden? Değer mi gerçekten?
Bir ekran parlamasına, bir bildirim sesine feda ettiğimiz şeyin adı insanlık…
Kıymetli Okurlarım,
En acı olan şey ise şu: “Kendimizi kandırıyoruz”.
“Sadece bu seferlik.”
“Boş ver, bir şey olmaz.”
Oysa oluyor güzel kardeşim. Hem de çok şey oluyor. Kırdığımız her kalp bize geri dönüyor. İhmal ettiğimiz her dostluk içimizde bir boşluk bırakıyor. Görmezden geldiğimiz her iyilik vicdanımızı biraz daha törpülüyor. Bir zamanlar dostluklar kolay kolay kırılmazdı. İnsan........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein