menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

One Minute’tan, Gazze Niyet Belgesi’ne

8 0
15.10.2025

Tarih, bazen bir cümleyle yön değiştirir.

29 Ocak 2009’da Davos’un soğuk salonlarında yankılanan o iki kelime, “One minute!”, yalnızca bir tepkinin değil, bir çağın da adı olmuştur. Recep Tayyip Erdoğan’ın dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e yönelttiği o çıkış, diplomatik nezaketin sınırlarını zorlayan bir haykırış değil; insanlığın sessizliğe mahkûmiyetin ve vicdansızlığına atılan bir tokattı. Çünkü o an, Filistinli çocukların kanı henüz kurumamış, Gazze’nin enkazı hâlâ tütüyordu.

Tıpkı şimdi olduğu gibi

2009’un Davos’undan yükselen bu ses, yalnızca Türkiye sınırlarında değil, Şam’dan Kahire’ye, Balkanlar’dan Jakarta’ya kadar yankılandı. O ses, emperyalist dillerin kelimeleriyle değil; asırlardır mazlumun dilinden konuşan bir milletin sesiyle söylenmişti. O günlerde ABD’nin başında Barack Obama vardı; “değişim” vaatleriyle gelen bir liderdi ama Gazze’de hiçbir şey değişmemişti. İsrail’de ise Ehud Olmert gitmiş, yerini sertlik yanlısı Benjamin Netanyahu almıştı. Netanyahu’nun her dönemi, Gazze için biraz daha ölüm, biraz daha abluka demekti. Soykırıma uzanan azgın cesaret demekti.

Erdoğan ise bir devlet adamından çok, bir çağın vicdanı gibi konuştu. Her fırsatta “Gazze, insanlığın onurudur” diyerek, uluslararası arenada Filistin’i yalnızlıktan çekip diplomasi masalarının merkezine taşıdı.

2011 Arap Baharı’nın ardından, Ortadoğu haritası yeniden çizilmeye çalışılırken Erdoğan, küresel sistemin adaletsizliğini açıkça hedef aldı. “Dünya........

© İstiklal