Zekâdan Çabaya: Eğitimde Zihniyet Dönüşümü
Yıllardır eğitim dünyasında sıkça duyduğumuz bir ifade var: “Bu çocuk çok zeki.”
Ne var ki, bu cümle çoğu zaman bir övgüden çok, farkında olmadan kurulmuş bir tuzak olur. Çünkü çocuk, bu övgünün ardında gizli bir mesaj duyar: “Zekiysen, zaten başarmalısın.” O andan itibaren de çaba değersizleşir, hatta utanç kaynağına dönüşür.
Oysa öğrenmenin doğası farklıdır. Gerçek başarı, doğuştan gelen bir yetenekten değil, öğrenme kararlılığından, yani çabayı sürdürme iradesinden doğar. Bunu yıllar önce sınıfımda iki öğrencim, Ali ve Betül, bana bütün açıklığıyla göstermişti.
Zekânın Gölgesinde Kalan Potansiyel
Ali, derslerde yıldırım hızıyla düşünen bir öğrenciydi. Matematikteki analitik gücüyle öne çıkıyor, bir problemi birkaç saniyede kavrayabiliyordu. Ancak bu parlak zekâ, onu bazen tembelliğe, bazen de özgüvenin ötesine geçen bir kibre sürüklüyordu.
“Ben zaten biliyorum,” dediğinde, aslında öğrenmeyi kapatıyordu.
Psikolog Carol Dweck, bu durumu “sabit zihniyet” olarak........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d