Kurak Toprak ve Yorulmuş Yürek
Babam, kurak yazlarda sabah ezanıyla uyanır, traktörün arkasına taktığı su tankeriyle tarlaya giderdi. “Toprak susuz ama umutsuz değil,” derdi. Gölge bile aramadan, damla sulama borularını döşerken alnından toprağa damlayan terin kutsiyetine inanırdı. Bir yaz, komşular “Bu sene mahsul yok!” diyerek tarlalarını terk etmişti. Babam ise vazgeçmedi. Haftalarca tankerle su taşıdı. Çünkü o, toprağa sadece mahsul değil, umut da ekerdi.
Yıllar sonra, öğretmenliğimin ilk yıllarında kendimi bir sabah boş sınıfa bakarken tükenmiş hissettim. İçimde ne heyecan kalmıştı ne heves. Her sabah aynı zil, aynı işler, aynı yorgunluk… O an, babamın kuraklığa karşı verdiği mücadele geldi aklıma. “Su azsa, kök derine iner” derdi. Ben de içimdeki öğretmenliği kurtarmak için derine inmeye karar verdim.
Mesleki Tükenmişlik: Görünmeyen Kuraklık
Tükenmişlik, literatürde "duygusal bitkinlik, kişisel başarı hissinin azalması ve duyarsızlaşma" olarak tanımlanır. Öğretmenlerde bu durum; görevlerini anlamlı bulamama, öğrencilerle sağlıklı ilişki kuramama ve mesleğe karşı ilgisini kaybetmeyle kendini gösterir.
Tükenmişliğin Sessiz Belirtileri:
· Sabahları okula gitmek ağır gelmeye başlar.
· Öğrencilerin sorularına tahammül azalır.
· İç motivasyon kaybolur, mesleki aidiyet zayıflar.
· Kişi, sadece görevini........
© İstiklal
