Mary Dejevsky Putin'in kendi talep ettiği barış görüşmelerine katılmaması, her şey bitti demek değil
Birçokları için Rusya ve Ukrayna arasında İstanbul'da yapılması planlanan barış görüşmeleriyle ilgili en büyük soru Vladimir Putin'in gelip gelmeyeceğiydi. Artık cevabı biliyoruz: Gelmedi.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Rusya'yı "dublör" göndermekle suçladı. Ancak gelmemek Putin'in nihai cevabı olmayabilir.
Görüşmeler bir hafta önce Donald Trump tarafından ilk kez duyurulduğunda, "önkoşulsuz doğrudan görüşmeler" çağrısında bulunan Rusya Devlet Başkanı'na Zelenski doğrudan meydan okumuş ve Putin'in bizzat orada olması halinde görüşmelere katılmaya hazır olduğunu söylemişti.
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Putin ise bu konuda herhangi bir taahhütte bulunmamıştı. Bazı haberlerin aksine, hiçbir zaman gideceğini söylemedi ama gitmeyeceğini de söylemedi. Fakat bir önceki akşam Rus heyeti açıklandığında evde kalacağı kesinleşti.
Burada iki husustan bahsetmek gerekiyor.
Putin'in bu kadar kısa bir süre kala duyurulan görüşmelere katılması hiçbir zaman pek olası değildi. Tüm ulusal liderler (muhtemelen Trump hariç) özellikle kendi ülkeleri dışında katılacakları görüşmeler için protokol ve içerik açısından belirli bir hazırlık bekler. Putin ve Kremlin her zaman alt düzey hazırlık görüşmeleri de dahil (son aşamalarda dışişleri bakanı düzeyinde olması olağan) büyük oranda temel hazırlığın yapılmış olmasını bekler. Bu şekilde, istenmeyen sürprizlerden kaçınmak için tüm gündem önceden büyük ölçüde belirlenmiş olur.
Putin, Zelenski'nin halkla ilişkilerdeki yeteneğinin ve yurtdışında sahip olduğu yaygın sempatinin farkında. Tüm bunlar onu olası tuzaklara karşı iki kat dikkatli kılacaktır. Zelenski'nin gönülsüzce benimsediği, Trump'ın tüm cephelerde 30 günlük ateşkes çağrısı bunlardan biriydi.
Bu bir sürprizdi ve Kremlin sürprizlerden hiç hoşlanmaz. Putin, Ukrayna'nın........
© Independent Türkçe
