menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tavuk altın yumurtlayabilir mi: Beylikova ve nadir toprak elementleri

10 23
30.10.2025

CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Nadir toprak elementlerini verirsek, altın yumurtlayan tavuğu veririz” sözü, Eskişehir’de yapılan meydanında epeyce alkış aldı. Kendisinin bu konuya dikkat çekmesi önemli. Ama tartışma, sembollerin ötesinde ciddi bir çevresel, ekonomik ve jeopolitik gerçeğe işaret ediyor: Türkiye, dünyanın en riskli madencilik alanlarından birine adım atıyor. Maalesef CHP de bu elementlerin çıkarılmasıyla değil, kimin çıkardığıyla daha fazla ilgili görünüyor.

Bir ton metal, iki bin ton atık

Nadir toprak elementleri, modern teknolojinin ve “yeşil dönüşümün” görünmeyen temeli. Elektrikli araç motorlarından rüzgâr türbinlerine, bilgisayar çiplerinden askeri sensörlere kadar her yerde varlar. “Temiz enerji” teknolojilerinin bu kadar bağımlı olduğu başka bir maden grubu yok.

Ancak üretim süreçleri “temiz” değil.

Bir ton nadir toprak elementi elde etmek için yaklaşık iki bin ton toksik atık üretiliyor. Bu atıkların içinde sülfürik asit, flor, amonyak ve düşük seviyeli radyoaktif izotoplar bulunuyor. Çin’in İç Moğolistan bölgesindeki Baotou madenleri, bu kirliliğin en çarpıcı örneği: Toprak, yeraltı suyu ve hatta süt ürünleri ağır metallerle kirlenmiş durumda.

Nadir toprak elementlerinin çıkarılması yalnızca doğayı değil, bu madenlerin çevresinde yaşayan insanları da doğrudan etkiliyor. The Guardian’ın 2012 tarihli araştırmasına göre, bölgedeki dev işleme tesislerinin etrafında kilometrelerce uzanan atık havuzları yeraltı sularına sızıyor; toprağın verimi yok oluyor, bitkiler yetişmiyor, su ve hava ağır metallerle kirleniyor.........

© İlke TV