· Değerli meslektaşlarım, daha önce İnfaz Hukuku’na ilişkin yazılarımda Özel İnfaz Usulleri, yeni değişiklikler, infaz hesaplama, açığa ayrılma vb. gibi İnfaz Hukuku’na dair birçok konuya elimden geldiğince açıklama getirmeye çalıştım.

Gereğince irdelemediğim tek konu olan, İnfazın Ertelenmesi kurumuna açıklık getirmek isterim. Şöyle ki;

1. Kişisel nedenlerde infazın Ertelenmesi (İnfaz Kanunu Md. 17) talebinde bulunmak için, kasten işlenen suçlarda 3 yıl, taksirle işlenen suçlarda toplam 5 yıl veya altındaki süreli hapis cezalarından mahkum olmak gerekmektedir.

Başvuru, hükmü veren mahkemenin ya da İçtima uygulayan İnfaz Hakimliği’nin yargı çevresindeki veya; çağrı kağıdındaki savcılığın İlamat İnfaz bürosuna yapılır.

Hükümlünün kişisel istemi dışındaki hallerde; Akıl Hastalığı, Ağır Hastalık, Gebelik ve Doğum gibi durumlarda (İnfaz Kanunu Md. 16’da düzenlenen haller) cezanın miktarına, niteliğine ve mükerrirlik durumuna bakılmaksızın İnfazın Ertelenmesi talebinde bulunulabilir.

Hastalıklar nedeniyle İnfazın ertelenmesi kararı, ATK raporu ya da ATKnın onayladığı bir sağlık raporunun İnfaz Savcılığına sunulmasından sonra verilir.

Hastalık hallerinde infaz, hükümlü iyileşinceye kadar geriye bırakılır ve birer yıllık dönemlerle Savcı tarafından denetlenir. Hükümlüler resmi sağlık kurumunda, kendilerine ayrılan yerlerde kalır.

2. Çağrı kağıdının kendisine tebliğ edildikten sonra, süresi içerisinde teslim olmayan bir hükümlü; infaz erteleme talebinde bulunamaz.

Yani, hükümlü hakkında yakalama kararı çıkarsa; İnfazın Ertelenmesi mümkün olmayacaktır.

İnfazın ertelenmesi için, hükmün infazına başlanmadan İlamat İnfaz Savcılığı’na başvuruda bulunulmalıdır.

Aksi takdirde; İnfaza Ara Verme Kurumu gündeme gelecektir.

3. Kişisel nedenlerde infazın ertelenmesinde, kanun koyucu kişisel nedenlere hiçbir sınırlama........

© Hukuki Haber