Çocukları düşünmek çocuksuzlara haksızlık değildir
Geçtiğimiz haftalarda sebuka’nın Instagram hesabında bir video paylaştım bu konu ile ilgili. Sonrası kan, ter, gözyaşı. Kıran kırana bir çatışma çıktı, yüzlerce kişi takibi bıraktı ama bir o kadar da “iyi ki bu konuda konuştun, daha çok konuşmamız lazım” mesajı geldi. Bu talepten hareketle bugün bu yazıyı yazıyorum. Daha çok konuşmamız lazım.
Çocukların iyi yetişmesi yalnızca annenin, babanın ya da ailenin dar sınırlarına sıkışabilecek bir mesele değil; bir toplumun geleceğe dair en büyük ortak yatırımı. Bugün sokakta karşılaştığımız bir çocuğun güvenliğinden, yarın o çocuğun yetişkin olarak kuracağımız dünyaya nasıl katılacağından hepimiz etkileniyoruz. İyi yetişmiş, kendine güvenen, vicdanlı, üretken bir nesil yalnızca ebeveynlerin değil, çocuğu olsun olmasın herkesin hayatını doğrudan iyileştirir. Bu yüzden çocukların gelişimini destekleyen her kamu politikası, bireysel değil kolektif bir meseledir ve aslında toplumsal refahın sigortasıdır.
Yetişkin sorumlulukları arasında şüphesiz kendi geçimini sağlamak yatar. Uzun çalışma saatleri, düzensiz mesailer ve “her an erişilebilir olma” beklentisi ebeveynliği icra edilmesi imkansız bir çıkmaza sürükleyebilir. Kimi insanların çocuk yapmama kararı altında tam da bu çıkmaz yatıyor da olabilir. Bu maratonda çocukla geçirilen nitelikli zaman azalır; bakım, eğitim, duygusal destek gibi temel ihtiyaçlar yorgunluk ve zamansızlık duvarına çarpar. Bundan etkilenen de hem ebeveynler hem de çocuklar olur. Sonuçta kaybeden yalnızca aile değil, toplumun bütünüdür. Çünkü çocukların iyi yetişememesinin bedelini yıllar sonra eşitsizlik, şiddet, bağımlılık, iş gücü verimsizliği, sosyal kopuş gibi alanlarda hep birlikte öderiz.
Bu noktada çalışma saatlerinde ebeveyn lehine düzenlemelere gidilmesi kamusal düzenlemeler bir “ayrıcalık” değil, bir toplumsal ihtiyaç. Esnek mesai, ebeveyn izni, uzaktan çalışma imkânları, okul saatlerine uyumlu vardiya planları ya da belirli dönemlerde azaltılmış çalışma gibi modeller, çocuğun bakımını ve gelişimini desteklerken uzun vadede herkesin yararına çalışır. Çünkü daha sağlıklı çocukluklar, daha sağlıklı yetişkinliklere dönüşür; bu da daha güvenli sokaklar, daha adil kurumlar, daha güçlü ekonomi demektir.
Ayrı bir paragraf başı yaparak vurgulamak isterim ki bahsettiğim annelik düzenlemeleri değil, ebeveynlik düzenlemeleri. Bu uygulamaların muhatabı sadece kadınlara değil, tüm çocuklulardır.
Burada sıkça dile getirilen itiraz çocuksuz çalışanlara haksızlık olacağı yönündedir. Burada terazinin bir ucunda çocuklu çalışan, diğer ucunda çocuksuz çalışan yok. Çocuklu çalışana çocuğuna gereken bakımı verebilmesi üzerinden tanınan imkan söz konusu iken bu hakkın öznesi o çalışan değil aslında çocuktur. Hak çocuğun........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein