İki ölümün hatırlattıkları…
Ölüm haberini alınca sosyal medya hesabından bir gönderi yayımlayan Ulusal Birlik (RN) Genel Başkanı Jordan Bardella: "Her zaman Fransa'ya hizmet etmiş bir adam" diyordu onun için. O, “Fransa ordusunun üniformasıyla birçok yerde görev yapmış, Ulusal Meclis ve Avrupa Parlamentosu'nda halkın sesi olmuş, her zaman Fransız ulus kimliği ve egemenliğini savunmuş” bir vatanseverdi.
Dolayısıyla ailesinin, Fransız haber ajansı (AFP) üzerinden yayımladığı bir açıklamayla: "Etrafı kendisini sevenlerle çevriliyken" yaşamını yitirdiği kamuoyu ile paylaşılmıştı.
Oysa aynı kişi başkaları için nefret ekip biçen, her gün ölmesi arzulanan biriydi. Örneğin L’Humanite Gazetesi hakkında: “Nefret onun işiydi” başlığını atıyordu. Çünkü o, “çok büyük bir günah” işlemiş ve bu yüzden kızı tarafından kurucusu olduğu partiden dahi ihraç edilmişti.
İhraç sebebi göçmenlere karşı amansız ırkçılığı, provokatörlüğü ya da İslam karşıtlığı değildi. Hatta vakti zamanında Cezayir’de bağımsızlık savaşı veren Müslümanlara yaptığı işkenceler sayesinde kahraman olarak görülüyordu. Ancak seküler dünyanın öyle bir tabusuna dil uzatmıştı ki; bu günah, Paris Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan “faşizm karşıtı Fransızların” şarkılar ve danslar eşliğinde onun ölümünü kutlamalarına yetiyordu. Çünkü o,”Yahudi soykırımı” hakkında “Tarihte küçük bir detay” deme gafletinde bulunmuştu.
Birçoklarınız kimden bahsettiğimizi anlamıştır sanırım. Ulusal Cephe partisinin kurucusu, ırkçı Jean-Marie Le Pen geçtiğimiz günlerde öldü. Onun işi artık hesap gününün sahibine kaldı. “Etrafı kendisini sevenlerle çevriliyken” ölmesi onun hesabını kolaylaştırmayacak. Kaldı ki, salt korkudan kaynaklanan “saygı” sadece bir yanılsamadan ibarettir ve bir ırkçı sevmeyi bilmediği için........
© Haksöz
