menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yaşamımızın bel kemiği olan elektriğin tarihçesi

11 0
20.11.2025

Yanlış tahmin etmediniz, elektrikten bahsediyorum.

Bizim için bu denli hayati öneme sahip olan, yaşamımızın bel kemiği olan elektrikten bahsediyorum.

Sahi, bu elektrik bizim hayatımıza nasıl girdi?

Nasıl bugün hayatımızın deyim yerindeyse kilit bir aktörü haline geldi?

Ne yalan söyleyeyim, ben de bu soruları kendimi bildim bileli hep sormuş, hep sorgulamışımdır. Çocukluğumdan bugüne kadar sorup soruşturadurayım, neticede eğitimcilikte 2,5 yılı dolduran bir tarih öğretmeni olarak geçen yıl görevlendirme olarak bir eğitim-öğretim yıl boyunca görev yaptığım Endüstri Meslek Lisesi’ndeki bölüm şefleriyle, ama bilhassa da elektrik ve elektrik teknolojisi bölümü şefleriyle ve hocalarıyla sıcak ilişkiler de kurmuştum. Elektrik ve elektrik teknolojisi bölümü şeflerine ve hocalarına ilgimin ayrı olmasında küçük yaşlardan beri elektriğe olan ilgimin ve elektriğin hayatımızın vazgeçilmezi haline nasıl geldiğine yönelik merakımın da payı çok büyük olmuştu. Neticede elektrik ve elektrik teknolojisi içerikli kitaplarını eski yılların basımı veya son zamanların basımı diye ayrım gözetmeksizin hiç üşenmeyip tek tek incelemiş, içinde elektrik ve elektrik teknolojisinin her yıl aşama aşama nasıl geliştiğini bizzat görmüştüm. Teknolojik gelişmelerde belki de elektrik teknolojisinin en fazla gelişme ve ilerleme gösteren alan olduğuna kanaat getirmiştim.

İşte bundan sonra halihazırda tarihe sevdalı birisi olarak her şeyin tarihini ve tarihçesini incelediğim gibi günlük hayatımızın en temel ihtiyaçlarından olan ve bu vesileyle güncel bir şey olarak sayabileceğimiz elektriğin ve elektrik teknolojisinin tarihçesini de tutkuyla araştırınca gerçekten elektriğin ve elektrik teknolojisinin tarihsel seyrine hayran kaldığımı söylemeden geçemeyeceğim.

Ve bu vesileyle günlük yaşamımızın belirleyici aktörü olan elektriğin tarihçesini hep birlikte ele alacağız. Buyursunlar efendim:

Temel olarak yüklerin, genel olarak da elektronların hareketinden kaynaklanan bir enerji formu olan elektriğin akışı, devreler aracılığıyla, yüklerin bir noktadan diğerine akması yoluyla sağlanmaktadır. Bu akım; lambaları yakmak, cihazları çalıştırmak ve birçok günlük işlevin yerine getirilmesi için kullanılmaktadır.

Elektrik sözcüğünün kökenine bakacak olduğumuzda da Antik Yunan dilindeki ”Electron” sözcüğüne dayanmakta olup, manası ”Kehribar”dır. Bu kelimenin Latince’deki kullanımı ise ”Kehribar Gücü” anlamına gelen ”Electrica” şeklinde olmuştur.

Aslında elektrik bize yeni bir şey gibi gelse de hem elektrik, hem de manyetizma eski çağlardan beri insanlığın malumu olan gerçeklerdir. Zira insanoğlu elektriğin varlığı ile ilgili en ufak bir malumata sahip değilken bile, elektrikli yılan balığının şok etkisinin farkında olmuştur. Bu balık, Antik Mısır’da MÖ 2750 senesinde yazılan bir........

© Haberton